Anasayfa

SATRANÇ


UYUŞTURUCU SATRANÇI

Burdaki  ismi geçen kişilerin , Kişilik haklarına saldırı kastı ile  değildir , bilakis  şikayetimdir , Bana fiilen yapılanlardır  burdaki   iddialar  , ilgili mercilere ve sorumlulara malümattır .
Türk Cumhur başkanı R. TAYYİP ERDOĞAN ;örgütlerin Finans kaynakları kurutulmalıdır; Şu tarihe iyi bakın bu söz söylendikten sonra MİT harekete geçti ve yine bu Devletin Başkanı talimatı sonrası  yüklü miktarda Uyuştucu yakalanmaları peş peşine yapıldı , biraz daha açalım MİT önce kurbanının parasını alıp sonra ona uyuşturucuyu veriyor ve zaman sonrası kendi sattığı uyuşturucuyu yakalıyor ve haber olup karşımıza çıkıyor.
Ak denizde 5 ton uyuşturucu yakalandı nisan 2019 da yapılan bu operesyon bir satranç oyununu hatırlatıyor.
MİT bir taşla iki kuş vurmuyor bir taşla üç kuş vuruyor, Türkiye'de uyuşturucu tümüyle MİT'in denetiminde sürüyor , Örgütlerin finans kaynakları böyle kurutuluyor evet özetle Uyuşturucu Satrançı böyle oynanıyor .
Dünya bu oyuna kanmamalıdır , uyuşturucu MİT çıkışlıdır, Mit'in haberi olmadan bir hind keneviri bile yetiştirilmez , uyuşturucuyu sanaat çevrelerinde İbrahim tatlı ses tezgahlıyor uyuşturucuda samimi iseler peki İbrahim tatlı ses ile birlikte seçim kürsüsümde birbirlerine toz kondurmayanlar pek hala biliyorlarki Buçak aşireti mafiyanın ta kendisidir Devlet erkanı ile birlikte kol kola yürümüyorlarmı ?
Türk Cumhur başkanı aynı seçin kürsüsünde İbrahim tatlı sesle dostluk mesajı veriyordu , Örgütlerin finans kaynaklarına MİT kendi uyuşturucusunu hem satıyor hemde yakalıyor bu Türk cumhurbaşkanının açıklamaları sonrası oyun daha hızlı oynanmaya başladı
MİT'in mastorlarına dokanmıyorlar , onlar için bir operesyon yok  dahası onların can güvenliğini Devlet sağlıyor , uyuşturucunun finanstörleri emin adımlarla pazarı sürdürüyorlar , Tavşan kaç tazı tut oyununu oynuyorlar .

ALTIN HİLĀL DOSYASI UYUŞTURUCU ; her hālde dünya genelindeki manāda anlamadınız değilmi , Benim çevremdeki ve mücadelemdekileri gördüklerimi kast ettiğimi anladınız , bu anlayışla aşağıdakileri okuyun kararı siz verin uyuşturucu Devletlerin ortak denetiminde seyreden bir hadisemidir ? değilmidir ? o kararı sizler verin .
Altın hilāli tümüyle denetimlerinde bulunduranları daha susurluk ismi kirli işlerde telaffuz edilmezden çok önceleri Ben onların Adli delilleri ile yani Askeri darbe ile idarede bulunan Konsey başkanı Kenan evrene ve Sökedeki mülki erkana başvurum oldu .
!981 de Sökede Askeri idaredeki sıkı yönetim komutanı Binbaşı YALCIN ve Binbaşı SİNAN a tüm delillerle durum anlaşılır ve sarih kılınıp müdahale istenmiş isede istenilenler adilane yapılmamıştır , uyuşturucu ticaretini yürütenler ise Urfadan PKK lı bilinen ve Şehit diye anılan Halil çavgun isimli bir gençide öldürüp daha sonra Devlet eliyle Siverek , Viranşehir gibi yerlerden can güvenliği korkusu ile Söke ve çevre köylere yerleştirilen bazı Buçak aşireti ve Süleymanlılara bağlı olan kişilerce Sazlı köyü Altın hilāl üstü yapırak ticaretlerini sürdürdüklerini delillerle yetkili makanlara baş vuru yapılmış gereğinin yapılması istenmişti .
Konsey başaknı Yurt gezilerinde halka Demokrasiyi raydan çıkardılar Asker kışladan demokrasi için çıkmıştır gibi kulaklara hoş gelenleri sarfederken , Sökede Jandarma karakolunda Başçavuş Mustafa alıcı , Üst teymen İbrahim İşgüder ve Yüzbaşı Rasim lerde altın hilāl uyuşturucu rayında güvenlik görevlileri idi , Evet mafyanın resmi silahlı güçü bu kişilerdi .
Lütfen izin verin bunca çirkinliklere maruz kaldığım için , yıllarca bunların tutsağı olup hapishanaelerde yatman ve yıllarca çileli mültecilik çekmeme sebep olanlara , resmiyete geçince erkekleşen ... bu kişilere bir kaç söz dememe izin verin .
Askerin reziller takımı ben halkın öngörüsüyle size gelmiş ve şikatet arz etmiş değilmiydim ? Sizler Asker andı içerken andınızı ne diye unuttunuz ? O şeref andını unutturan şey o milletin onurundan şerefinden dahamı çok değerliydi ? O Millet kışlada sizi doyurmuyormuydu ? her ihtiyacınızı esirgemeden bulup buluşturuyordu ? Asker bir kaç kilo uyuşturucuya muhtaçmıydı ? Askerin onuruna lekeyi çalan sizdiniz , utanın , sıkılın , yerin dibine girin çünkü bir kaç kilo uyuşturucu için en değerli şeyleri tıranpa ettiniz.
Halk beni o dönemin sıkı yönetin idaresindekilere gönderdi ve ben halkın dili , kulağı gibi paşalara durunu anlattım , anlatmaklada kalınmadı iddaları sarihleştirip uyuşturucu delilleri ve kişileri orta yere çıkarıp Askeri idareye teslim etmedikmi ?

Dışarda erkeklik sizde karaborsa değilmiydi ? fakat ne zaman oyuna getirip tutsak durumda hapishanede kiralık katillerinize alet ve silah temin edip silahsız kişiye silahla hemde bir çok kendini satmışlar ile saldırmak varmıydı erlik , erkeklik kitabında ?
Evet işte böyle ettiler ve ediyorlar hem Türkiyede hem İsmini saklı tuttuğun ülkelerde bu durum yanlız Türkiyede değil İsviçre gibi ülkelerdede olabiliyor şu anki İsviçredeki halimdende bellidir.

Doğruluk ve dürüstlükten kopmadım kopmamıda beklemesinler ! kim bilir , İsviçrede ve başka ülkedede beni benzer tutumlarla savunmasız bir ortamda örneğin Türkiyedeki gibi oyuna getirip hapishaneye tıkayıp orda kiraladıklaları birine kötü niyetlerini sürdürebilirler.
Her ne yaparlarsa yapsınlar beni doğruluktan vaz geçirmiyen inanc var Allah bir hak muhammedtir tekrar kaldığım yerden Sökedeki Altın hilāl dosyasına dönüp, geçen durumun özetini , yazmasını bitireyim .


Ayrıca Kenan evrene yani Askeri konseye iadeli tahütlü iki mektup göderdim ve alındığına dair belgelerini geri aldım , operesyon yapıldı halkında bildiği uyuştucu ticareti yapanlar ile Söke alay komutanlığına verilen uyuşturucu delillerle yargı karşısına altın hilāl dosyası çıkarıldı .
Sökedeki uyuşturucu dosyası Söke Askeri makamları yürütmesi gerekirken , Aydın enmiyetini operesyona dahil ettiler , ve tüm delillerle adliyeye sevk edildi , Hakikati ilk karalama işlemi satılık basınla başlattılar .
Şikayetci olmama rağmen Benide tevkif ettiler , ceza evi idaresi içeri silah aldırtı silah tehtiti ile bazı kağıtler imzalatıldı ve Kenan evren askeri konseyin iadeli mektup belgeleride Hasan kardiyan tarafından elimden alındı o dönemdeki Sökenin sesi gazetesi editörü Süleyman yedigün ve gurubuda aynı ceza evinde tutukluydu onlarda bu duruma şahittir .
Söke Adliyesi tam anlamıyla çete denetiminde oluşu göz önündeydi ve Demokrasiyi rayına oturtmak için darbe yapan Askerler adliyeyede çete yerine demokrasi marşandizini raylasaydı olmazmıydı ? Çünkü Demokrasinin bekāsı fert hukuğunun güvcesini sağlaktan geçer olduğunu nasıl bilmez Devlet idare edenler .
Demokrasinin bekāsı ve Adaletin inkişafını temin etrmekle Demokrasi güvencede olur , bu yanlız laiklikte değil her Adli nizamın vazgeçilmez kuralıdır kişi hak ve hukuğuna güvence sağlanırsa huzur ve sükūn sağlanır .

Askeri idarenin o sölemiylerleri ile biz umut beslerken ve güvenirken Asker sözü şeref sözüdür telkininede kanmış bir halde kargaşada olan düzeni huzur ve sükūna kavuşturacaklarını umarken bir zaman kaybını yaşıyordu Demorasi .
Çünkü Devlet mafiyası diye bilinen Susurluklular SÖKE ve KUŞADASI nda o dönemleri Jandarma çay bahçesinde Askeri bahçelerde çay içiyor sohpet ediyorlardı , Baş çavuş Mustafa alıcının etrafı bu susurlukcular ile doluyordu .
Ben ve halk çabası ile ortaya çıkarılanlar resmiyete iş düşünce , Söke Adliyesi Çete anlayışıyla sanıkları tek , tek saldılar , hakim Hüseyin gönül ve savcı Zeki fındıkoğlu insiyatifi ile tabi , devrede Avukat Mahmut hoşgözde vardı , Buların hepsi Adliye mafyasıdı.
Askerlerin ve halkın gözü önünde cereyan eden bu hadiseler Adliyede tersine çevirip işlettiler , tüm suçlu ben olduğuma karar verildi 8 yıl 4 ay ağır ceze ile yargılandım , nedeni ise Devletin işine burnunu sokmak ve sırları ifşa etmemin cezası verildi , Yani uyuşturucu işlerine karıştığım ve Mudahale ettiğin için beni cezalandırdılar .

Bak şu vefaya bak şu kadere laikmidir şeref ve namusa ? İnsanlık bukadar ucuzamı düşürülmeliydi ? Allahın korkusu nerde kaldı ? imanın ağırlığı dünyayada kaldı ahirete kalan Adalet terazisinin adaletsiz hokkaları olmasaydım olmazmıydı ?
Söke , İstanbul sağmacılar , Burdur ve Tefenlide hapishanelerini tek , tek dolaştırıp caza çektirttiler taliye oldum toplam 5 yıl İnsanlık uğruna kefaret ödedim yani ödettiler , taliye sonrası durmadın , birde Yurt dışına çıkış yasağıda vardı ama Ben her şeyi göze alıp Trakyadan sınırı geçip Yunanistana iltica ettim .

UYUŞTUCU Dosyasının içeriğini BM ler ve Yunan makamlarına tüm tefaruatları ile anlatıldı ve Uluslar arası bir mahkemede istedim bu durumu 1987 dönem BM Atina çalışanları biliyor , Altın hilāl uyuştucu dosyasından haberleri oldu .
Yunanistanda olduğumu duyan Türkiye başka Devlet vatandaşlarını kullandılar çünkü Atina öyle sıradan her Türkün çalışma olanağı dar ve kısıtlı olduğu için Türkiye yanlısı kişileri kullandılar , BM ler defalarca Austurya Elçiliği uyardıysada denişen bir durum olmadı , dahada ileri gidip Alman bazı yandaşlar Austuryanın ve Türkiyenin yardımına koşarcasına bana tavır takındılar .
Bu tavır takınanlar içinde bilahre daha sonra öğreneceğim İsviçreli olanlarda vardı , Çabalarım dinmedi yaklaşık 5 yıl kış yaz sırt çantası ve umuzda bir saz ile Yunanistanda mücadele ederken sınır tahammülü aşınca ve yukarıda adı geçen gizli servislerin insanlık dışı tutumları ve Kürtçeden dolayı yapılan eziyetler vede BM Atinadaki çalışanların çaresizliği i pek çok naçarlık hayatı çekilmez kılınca üzerime benzin döküp ve yakarak pradosta ettimeme neden oldu .
Çünkü o dönemde kürtçe yasak idi ama Türkiye kendi yapmak istediklerini müttefikleri ile Yunanistanda bana rahat , huzur verdirtmiyorlardı , Yani Almanları , Avusturyalıları , İsviçrelileri kullanabiliyordu , daha Aptullah çatlı komu oyunda halk arasında bilinen bir isim değil idi ama İsviçrece defalarca eroin işine bakıp ve defalarcada en modern güvenlik teşkilatından da kaçmayı başarabilen biri idi .
Masal analtmıyorum uyumuyorsunuz değilmi ?
Atinada beni yaralı hastahaneya kaldırdılar tüm dünya yazılı ve görsel yayınlarında ilk yayında benim olayımı duyurmuşlar , Bir muzisyen Kürt kendini yaktı demişler evet ben başkalarından hasta yatağımda yarı koma halde hastahanede duydum bunları ve diğer gelişmeleri .

Hastahanede yaklaşık 10 ay yanık tedavisi olurken Yunanistan kızıl hacı bazı evraklar imzalattı İsvece göndereceğiz seni orda tedavin devam edecek ve orda o ülke vatandaşı ol diye pazarlıklı imzalarımı aldılar .
Beni hasta yatağımda başımda bir doktor bir uçakla uzun yolculuk sonrası bir hava alanına indik ve beni getiren doktor geldiğim ülkedekilere devir teslim ettiler bir şeyler imzalap ayrıldılar .
Beni bir hastahane odasına yatırıp hoş beş ten sonra tek başıma odada kaldım , bir hafta sonra İsviçre kızıl hacı yine ziyaretime geldi birde harita getirmişti hediye etti oda hoş beşten sonra gitti getirilen hediyelik haritaya bakar ken hasta bakıcı bayan odama girdi birşey lazımmı diye sorsu , yok değil sağ ol dedim ve o sordu nedir o öyle merekla baktığın şey , Bende harita hediye ettiler ona bakıyorum fakat bildiğim kadarı ile İsvecte çok göl olmalı neden bu haritada o kadar göl göze çarpmıyor ?
Dediğimde hasta bakıcım gelip benden haritayı istedi verdim baktı ve güldü burası İsvec haritası değil İsviçre haritasıdır dedi bende şaşkınlıkla burası yani şimdi bu hastahane isviçredemi diye sordum hasta bakıcım evet şimdi siz İsviçrede bulunuyorsunuz yanıtını verdi .
Bu yanlışlığı düş kırıklığı ile kızıl hac sorumlusuna anlattım oda merak etme ne ister isen bem burdayın ve bazı teskin edici yatıştırıcı sözler vaadetti , Basel klinik ve Bruder holz hastaneleri sonrası Lausen köyünde hofmatstrasse 5 nolu blok evlerde bana bir oda tahsis edildi orada ikamet ederken uyuşturucu marifetcileri yavaş yavaş komşuluk yoluyla bana yaklaşıp boylarını göstere, göstere adeta tanışma biçimi gibi yaklaşımlar sergileniyordu .
Yunanistandaki İsviçreli olduklarını bilmediklerimiden söz etmiş idim evet o Atinadaki gördüklerim kişileri İsviçreli ollarak Lausende görmek ne tuaf şeydi, tarafsız bir ülkenin hāli böylemi olmamalıydı ? Binlerce genç sokakta uyuştucu kurbanı , binlerce Aile uyuştucu dramı içinde ve Hastahane ile haspishanedeki uyuştucu kurbanlarını hepsini bir arada düşünmek bir toplumdaki yaranın ne kadar büyük olduğunu onlamakta yetiyor ve artıyordu .
Ama neden Atinada hasmane tutumlarla bana tavır takınanlarla ortaktı İsviçreli güçler ? tarafsızlık sergilerken ben gibi birinede tarafsızlık gerekli değilmiymi ? Çektiğim çile göz önünde değilmiymi ? yuvası dağıtılmış hakları çiğnenmiğ olan ben iken tarafsız güçler kimin tarafındaydı ?
Benim İsviçre ile hiç bir alıp veremediğim yok , hiç bir alışverişimiz de yok , biribirimizi de tanımıyoruduk , ama neden uyuşturucu bir iş için ta Yunanistanda özel dedektifler bulunduruyor ve yıllar sonra Yunanistandan kaçırılıyorum ve Yunanistanda tanıdığım o dedektifler du kez resmi bürolarda memur , memure olarak karşıma dikiliyorlar İsviçrede .

İşte bu atmosferde Altın hilal uyuştucu dosyası ile tanınan Aptullah çatlıda aynı dönemde İsviçreden defalarca kaçırılıyor ne tesadüf değilmi ? ve ben Strasburg İnsan hakları mahkemesine baş vuru ediyorum bana verilen yardım sözü hukuki yardım örneğin bir Avukat bile yardım edilmiyor , Davayı kendi olanaklarım ile Strasburga götürüyorum .
Strasburgu yanıltıcı bilgiler verildiği davanın seyrini çarpıtma girişimleri olduğu muhakkak ama kim nerde nasıl oldu onu anlamış değilim , eninde sonunda dava hasır altı ediliyor ve sıra bana geliyor yavaş yavaş ev soru çıkardılar usül , usül Kızıl hac beni Lausen Belediyesine teslim etti , Belediyedeki personelleri deniştirdiler. Atinadaki Austurya ile ve Türkiyeyi memnun edici tutum içindeki kişiler Lausen Belediyesine yerleştirip beni yine o Atinadaki tutumlar içine ittiler ve buyur sana tarafsız ortam dercesine tutum sergilerdiler .

İsviçre Bl kızıl hacı bu oyunlarda baş roli oynuyordu , her şeyden haberi var ve her gelişmeden haberi var ama yinede yakamı yardım yapıyorum diye bırakmıyanda yine Kızıl hac BL , beni ezdirircesine , yıldırırcasına nerde aşındırma ve yıpratma ortamı varsa o adreslerde beni ikamet etmeye zorlayan yine BL kızılhacı idi .
Lausende yeni ev ararken Himmelriedte birilerin tavsiyesi ile yeni ev buldum oraya taşındım bir kaç ay sonra ortaya çıktıki yeni tututuğum ev tuzak kurulu bir ev uzantısı İsviçre sırlarını aşan bir konsept içinde beni tutmaya çalıştılar.
Pratelnde bir yabancılar için hukuki gibi yardım girişimi yapanlar var dediler , oraya baş vur tavsiyesine uyup gittim evet gittim ama gitmez olaydım , göstermelik olduğu her hāliyle belli idi ama bu tümdende öyle değil idi ,bazı kişilerin sorunlarına çare buldukları varsada ben için öyle bir iksirleri yoktu , şikayet ettiklerim ile aynı çanağa kaşık sallıyorlardı , yeni Hukuk bürosu değil bir nevi zaman oyunu ve kişileri bu zaman oyunu ile yıpratanlarla ortak davranan birileri gibi gördüm onkarı .

Yani Yunanistandan yanıltmalarla İsviçreye getirilişim ile ve uyuşturucu dosyası hasır altı edilişi ve de aynı yöntemle yine yanıltmalarla belirsiz bir geleceğe sürüklenişim de rol alanlar dolaylı korkutma , yıldırma ,dehşete düşürme gibi bunun yanında yıpratma , zaman aşımı açık bir hālde sürüyor diyebilirim .
BM ler genel sekreterinin medyada çıkan haberlerine göre CIA nin son dönemde gizli hapishanaeleri ve adam kaçırmalarını asıl terör onların yaptıklarıdır açıklaması ile benim başıma gelenlerin hiç farkı varmı , durumu bildirmek için sorumlulrın kapısı tek tek çaldım.
Tekrar Cenevre BM lere baş vurdum duruma müdahale için beni dinlediler bazı girişimlerimiz olacak dediler ,
Himmelriede gelen posta ile belgelerime dahi saldırıp imha ediyorlar , belgelerim saklanıyor , sistemli halde belgelerim gizleniyor bana verilmiyor , 14 yıldır yasal mahrumiyetimi devam ettiriyorlar .Şimdi siz karar verin UYUŞTUCU kimlerin kotroli altında ve gerçekleri saklama kimlerden kaynaklı siz verin kararı evet İnsanlık adına sizler verin kararı yazılanların eksiği var fazlası yok yalan ise Allahın ve Melekleri laneti yalan söyleyenin üzerine olsun evet sizlerde buyrun isterseniz Amin veya Amen’de deyebilirsiniz .

Son söz = Uyuşturucu Devletlerin mafyaları yürütüyor , yakalananlar uyuşturucular kendi resmiyet sınırı dışına çıkanlardır veya kendi sınırı içinde olanlar da var ama onlarda yukarıda kendimi nasıl anlattıysam o gibi olanlar ceze çekiyor .
ALAVERE DALAVERE KÜRT MEHMET NÖBETE Avrupanın en Demokratik İsviçresinde bile bunlar var , yok diyen olursa peki Aptullah çatlı kaç kez firar etti en güvenlikli ellerden ve yerlerden ?
Ben pratik yaşantımda bunu gördüm ve hālāda o manzarayı seyrediyorum .
Son söz Türkiye MİT 'i  uyuşturucu işini kendi Düşmanlarına bile yaptırıyor , nasılmı şöyle yapıyorlar Bir örgüt çökermek için Örgütün siyasi alanını kirletmekle işe başlıyorlar , MİT Uyuşturucuyu dolaylı yolla Düşmanına yaptırıyor , Uyuşturucu yakalanırsa kimde yakalandı o sucludur , Örgütün politik alanıda kirletilmiştir , uyuşturucuyu Yunanistan'a Türkiye mit'i satıyor bu onların izini kaybetmeye yarıyor , Aynı taktik örgütleri çökertmede kullanıyorlar ,Uyuşturucuyu Ege'de balıkcılık yapanlar sevk ediyordu .
Rızgari bu yolla ikiye bölündü RIZGARİ _ALA RIZGARİ  diye iki örgüt ortaya çıkardılar , bu yanlız Rızgari ile sınırlı kalmadı , yapabildiği kadar diğer örgütleride aynı pilanda ele aldılar .

Döğüşuyorum Size döğüşme sanaatını öğretmek istiyorum Benim hiç bir Örgütüm yok , Derneğim yok , partim de yok neyi nasıl döğüştuğümü yazdım , hiç bir menfaat , kazanç peşinde olmadan döğüştüm .
Hedefimde insanlığın sevgisi vardı , biraz uyuşturucu belasında olanlarla değil Uyuşturucu'nun kaynağına enmek , insanları bilgilendirmek , korumak için çırpındım , Kürt palitikasında olanlar uyuşturucu'dan uzak durmayı , size pravaksiyon olmamak için kendimi örnek seçtim ve mutluyum Allaha inançım gibi yaşantımı sizlere özetledim .
İsviçre'de Devlet kimi aç bıraktı Bize sahibelik etti Sosyal sorunları yaşatmadı bize Bu ülkenin gençleri sokakta uyuşturucu kurbanı olmuşlar , Hastahaneler , Terapi merkezleri yine o kurbanlarla dolu , Hapishaneler kurbanlarla dolu manzara buyken Döğüşmeyipte seyretmekmi lazım , İmkan ve olanaklar var sorunun bir köşesinden tutma zamanı çoktan geçti .
Fidan gibi gençler ızdıpap içinde , sağlıkları tehlikede ne diye yardım etmeyelim , pek hala yardımı edebiliriz , Türk mit'i uyuşturucuları sattığı yerlerden bilmiyormuş gibi oyuna getirip yakalıyor ve Kürt milletinin insanını lekeliyor ,Avrupada kendi uyuşturucusu ile insanlığı lanet ettirircesine yaşatıp bilmez gibi davranıyorlar  .
Kürt tarafı lütfen tavrınızı  ortaya koyun , Susmak onaylamaktır , At ölür meydan kalır yiğit ölür man kalır , Yasaları gözeterek var olmanın yollarında yürüyün , Doğru düşündüğüme inanıyorum .


DİKKAT !
Türk miti Alarızgari'yi ve Rızgari'yi nasıl bitirdiyse aynı taktik Başka Kürt örgütlerinede uygulandı MİT Nasıl iş kotarıyor ? Biraz daha deşelim Türk mit'i  PKK ayı hep hedef seçti , Kendi uyuşturucusunu parti senpetizanıda olabir diye Kendi uyuşturucusunu yok pahasına satıyor  örgüte fians sağlamak için diye pazarlık ,pazarlama yapılıyor , el altından'da İNTERPOLE ihparda BULUNUYOR interpol harekete geçiyor uyuşturucu kimde yakalandıysa o faildir yanı suçlu odur,
Bu kadarla iş bitmiyar , Kürt örgütü siyasi olduğu yer kirletiliyor , Kürt siyasisi mafyadır diye lense ediliyor , yani bir taşla iki kuş vuruyor , hem uyuşturucusunu satıyor hemde ihparda bulunuyor diğer kürt örgütlerine yapılan gibi yapıyorlar .
Fakat PKK'nın dinamik gücü , dominal gücü Metrepolde olduğu için MİT istenilen gibi netice alamıyor ,bu oyuna en çok ZAZA kürtleri geliyor ,Zazaistan sevdalılarıda ortayerde kalmayınca durum vahimleşiyor , bu kez operesyonla sığınak ve barınaklarda yakalanan uyuşturucunun sahibi MİT'in ta kendisidir. 
 mit kendi uyşturucusunu yakalıyor ,gerillanın üzerine atıyorlar , interpolle yutturuyorlar, bu olay karşısında polisin ne yapacağı bilmiyor, fakat interpolun yapacağı iş ihpar edilenin kimse ihpar edildiğinde ihparcıyı yakın takip başlatmalıdır .
Özgürlük savaşcılarına Terorist adını tak , Avrupadaki Uyuşturucusuna Kürt mafyası lensesini tak ve kurtul , yani Avrupa okadar aptalmı ? Dünyayı zehirleyenleri kendi içinde sakla dahası korumalı kıl , dokunulmazlık düzeyinde tut ve demokrasiden dem vur , Madrabaz yutarlarmı martavallığını ?!


Sevgiyle hürmetlerimi ve saygılarımı sunarım
Nebi Güler

FERHENG www.elat.ch



**************************************************************************************






TILISIM

Hey sevgilim mektubunu aldım , sevindim , coştum , döküldü kalmadı Sonhar dallarında yapraklar ...
tıpkı öyle döküldü gam ve kederlerim , güneş gibi selāmların , yādı senaların , dallarımda yeni yeni filizler , sürgünler yeşerti .
Tılısım gibi mektubunu aldım , nazar boncuğu gibi yanımda taşıyorum , yatınca muska gibi baş ucuma  koyuyorum ...
Hey sevgili , tılısımlar piri , efsunlar şıhı büyüledin yine beni , kendimi kālu belada sandım ...
Bak o ceylan gözlerin ile ...
geceyleyen
bulutlar çekilp gidince semaya !
ister mehtaplı
ister  mehtapsız
fark etmez karanlık ve yıldızlar yinede görünür .
Bak geceyleyin  yıldızlı göğe
binlerce
milyonlarca
sayısız ve sonsuz fezada
dünya bir nokta bile kadar değil !..
işte biz bu nokta kadar ālemde yaşıyoruz
hır gür ile , kimimiz yaslı
kimimiz pişman
kimimiz hüsran
geçimsiz bir dünya !..
... ?
İnsanlık çöl gibi , anlayış bitkileri  az yeşerir , çiçek arıyan bal arılarıda , uçuşlarıda değecek kadar bile bal ile buluşup tanışamaz , tıpkı ikimzin hasreti gibi
...?
evet hüpşi devran , işte biz bu ālemin  bitkileri  gibi  olduk !
Hey sevgili !
Tılısımlar kutbu
mektubunda feza gibi , mānaları sonsuz , erişmek için hani nerde mecal ...
her satır bir galaksi
her noktan bir dünya
her harfin bir yıldız
büyülendim kaldım ...
Hey sevgili büyünde şifa var , deva dolu bir ecza bahşettin bana  , büyünde sabır var , keramet var  darısı dostlar başına ...
Şu dünya kainatta  bir nokta gibi ...
bu nokta hicran noktası
fakat hicranında iki sır var
biri bu hayat ,diğeri ölümün getirdiği hayat
Hey sevgili uyurken bir başka dünya görürüm ...
uyanık iken bir başka dünya ...
bu dünyaların hangisi gerçek ?
Bilmekten mahrum kaldı akıl
Yoksun akıl ile nasıl bilebilirim görüş ötesindeki dünyayı , dünyaları  !..
Bunca akıl ile ...
Bunca fehm ile ...
Hey sevgili razı ol kadere
alınyazısıdır de
kabul et bu hüznü
haktaki hüzün peteğe benzer
sabır bal arısı gibi doldurur nektar ile ...
Bırak yükünü kadir ellere , kadirin terazisine ...
o tartsın , onun tartması gramı gramınadır
eksik tartmaz  , fakat bol tartabilir .
İşte bunun için derim hey sevgili ...
sen kimsin ?
ben kimim ?
bizden öte var biri , var birileri ...
Güneşin batışından sonra geriye kalan bir göldedir , karanlıktır ...
baki kalan madde değil mānadır !
Sarıl mānaya hey sevgili
...?
Bana sarıldığın gibi
beni öptüğün gibi
Beni kucakladığın gibi
Sarıl mānaya
sıkıca
berk berk ...
sımsıkı sarıl mānaya
İşte baki Dünyamız budur
bu ikinci dünyamızdır , işte bu ebedi dünyamızdır , Ebedi hayat budur
...... mānadır .
boşuna denmemiş  < Ne ekersen onu biçersin >
hafızandaki tüm ekenekler māna ekili olsun
hoş mānalı olmayan ekenekleri nadasla , sür
Serp aşk tohumlarını , sevgi ile
neşe ile
Şeytanī değil !
Rahnanī !
Rahmanī ekeneklerin sahibi ol !..
İsmi İhsan ve Rahman olan sıfatını tecelli ettirmezmi ?
Hey sevgili bu namenin noktasında sus !..
Bırak başka diller konuşsun , yoksa zarara , ziyana girmenin  bedeli var .
Şah ozan piger
Nebi Güler  13 Aralık 06   HİMMELRİED / İSVİÇRE / SO