KÜRT ASLANI ; BABA BARZANİ
MERHUM MUSTAFA BARZANİ ; O KÜRT VİCDANININ ANAYASASI İDİ !..
Wıjdana bı abûr nava kona kurdida të ditın !
Vicdanın Ana yasası kürdün kara çadırında bulmak mümkündür !
Biz Kürtlerde şu zihniyet keşke hiç olmasaydı , Kürt Tarihine mal olmuş pek çok Dini sıfatlı Şahsiyetler ve Dini sıfatı olmuyanlar var , tarihi arştırırken eger araştırıcı dine soğuk bakıyorsa kendi tarihine āit din yanlı yönleri değilde dini sıfatı olmuyanları özenle seçerler ve öne çıkarırlar .
Bu durum tam tersi diğerleri içinde aynı , yani dini özgeçmişe sahip olmuyanları öcü gibi sayıp meyil vermemişler , sonuçta kendi tarihini bilmekten kaçınmışlar .
Bakın şu Makūs Tarihe , Kürt Aslanı Baba Barzaniyi güneyli kürtler kadar kuzeyli kürtler bilmezler , belki yaşlı kesim bilirsde genç nesil onun yanlız ismini bilir , öz geçmişini bilmez veya yüzeysel bazı bigileri vardır .
Fakat işe politika girdimi bu kez güneyli bazı kürtlerde bilse herkesce bilinmesi lazın olanı dile getirmezler , neticede tarihi kulak ardı etmişcesine bir yaşamı yeyleyip yaşarlar , bugün biz kürtler dünkü kadar sus pus bir hayatı yaşamıyorsak bunda her kürt hareketinin taktire değer çabalarının emeği vardır .
Bunları taçlandırmak için illahi politik bir kişilik gerekmez veya Kürdüstanın binlerce kilometre ötesinde başka bir ülkenin vatandaşı olmuşlukta engel değil , kürt olmak yeterlidir , Baba barzani nezamanki Mıhabat makūs kaderi sonrası peşmergeleriyle tam güneye konuşlanırken o dönemin İranı ile Irakı bir nehir mübadelesi ilşe peşmergelere verilen yardıme kesme girişimi gerçekleşince baba barzani ölüme kafa tutarcasına sınır bozma eğlemi olmuştur .
Dünkü İran ve Irak savaşıda eskideki o nehir meselesi yüzünden patlak verdi , artık onu tabiri caiz ise mısırdaki sağır sultanda duydu , İran ve Irak savaşında nice yuvalar yıkıldı ötesini bilmeyen yoktur , ben Baba barzaniye tekrar dönüp onun sınır bozma eğlemi nası geçti canlı şahitlerden dinlediklerini aktarayım .
Merhum Baba barzani Güneyden başlıyarak peşmergelerle sınırdaki tüm sınır nişanlarını tahrip ede ede Ağrı dağı civarına ulaşıyor , hedefte o günün sovyetlerine iltica edip geçiçi kalmak için aras nehri kıyılarıda Celali Kürtleriyle tanışıyor , peşmergeler yorgun ve bitkin bir vaziyette olduğunu gören oranın kürtleri hemen harekete geçip önce peşmergelerin çevresine güvenlik çenberi oluşturuyorlar ve iaşelrini temin ediyorlar .
Celali kürtlerine canla başla güvenen Baba barzani o dönemde genç kız olan ve şimdide babamın ikinci eşi olan Selbi anam Baba barzaniye ve peşmergelere nasıl hizmet ettiklerini anlatırken sanki dün değilde bu gün olmuş olanları anlatır gibiydi , Baba barzani Kürt bayrağının nasıl ve hangi köye ağrı isyanıda diktiklerini o günün yaşlılarına danışıp bilgilerini tazelerken sınırda sovyetlerden geleçek geçiş iznini getireçek elçisini bekliyorlarmış .
Baba barzani aşırı sigara tiryakisi imiş , hatta yoğurt içine tütün ekeleyip zevkle kaşıklarmış , eli çok kuvvetliymiş pişmiş koyun kellesini hiç bir alet ,taş vesayre kullanmadan elleriyle kemikleini parçalayıp beyin ve iç etlerini hem kendisi yermiş hemde peşmergerlerine ikram edermiş , peşmergelerle arkadaş gibi zanam zaman şakalaşma yanında birde önemli konuları dinlerken gözlerinde bile kıpırdanma olmaz imiş .
Baba barzani günlerce Celali Kürtlerin konukluğunda kalıyor , geçiş izni gelince nehiri geçmek için köprü olmadığı için köprü sorununu çare olarak bazı artık işe gerekmez sayılan savaş malzemelerini nehirin en uygun yerine atıp doldurarak ve bazı yöre halkındanda eşyalarını suya atıp köprü biçimi bir geçip hazırlıyorlar ve Baba barzani peşmergelerle bu durumda Sovyetlere geçip iltica ediyorlar .
Kürt Tarihini bilmek onu tanıtmak gayesinde hiç bir politik anlayış vardır denemez , Tarih tarihtir Batıdada , Doğudada o öyledir , Bir Milletin tarihini yazmak elbette siyaset içinde olunmamalı fakat hepside Siyasi olaylardır Tarihci bunları yazarken töhmet altında tutulmamalıdır .
Tarihci tarih yazarken pkk’ yıda yazacaktır , toplumsal şiddet olaylarıda yazacaktır ama politikadanda kaçınmasını bileçektir ki o zaman inandırıcı olabilir onun yazdıkları , bir Toplun bilimcisine sorsanız, bu gün Kürtler neden dünkü kadar suskun değil aktiviteleri hep canlıdır deseniz mutlak yanıtlar içinde PKK gibi hareketlerin varlığınada bağlarlar .
O halde bir kürt düne nazaran serbestce kürtlüğünden söz ediyorsa bu ondaki çesaret her kürt hareketinin mücadelesi yüzündendirde denilirse yanlış değildir , Kadir bilirlik durumunuda tarihci yazmalıdır veya kürt hareketinde yeni yeni oluşumlar içinde dündeki fadakarlıkların mirasındanda söz edebilmelidir , etmelidirki üstü örtülele örtüle yazılmış bir tarih olmadığını kanıtlamalıdır .
Kürt tarihinin başka bir temelide el yazmalı olan eserlerdir bu eserlerde hemen hepsi hiç araştırılmamış veya izin verilmemiş , son çıkan haberlerde VAN daki el yazmaların rutubet endişesi yüzünden başka yere nakletme çabaları vardı fakat nereye nakil olundu ? nakil olunan yerde araştırma , incele olanagı varmı ? yoksa o bir daha bulunamaz eserlerin neden saklı tutulduğunu kendi tarih ve kültürel anlatışımıza ne derece yakışıyor diyede tarihci bir sorgulama çabası içindede olmalıdır .
Çünkü el yazmaları en azından kendi yöre tarihine ışık tutabileçek kaynaklardır ,tarihi saklamak kendi ayıbının çıkmaması için değil ise o halde tarihe āit giden yolları insanlığa açık tutulmalı , böyle olunursa en azından kötü bir zan altında kalmamak için araştırma , incele imkānları istenilene sunulmalıdır , başka bir değişle araştırma ve inceleme yapmıyanlara elinde el yazmaları bulunduranlar yüklenmelidir , araştırmadan kaçan biz değiliz onlardır demelidirler.
SAYGILARIMLA