EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MAFİYANINDIR
İsviçre halkına saygılarımı sunarak başlıyorum , Benim uyuşturucu mücadelemdeki yıllarda ve şimdide olanlar şunlardır , Adalet sarayı denilen yerlerde şu ibare var ''Adalet mülkün temelidir'' hayır yalan ibareler var aslı ise yok benim gördüğüm Hakim ,Savcı , Avukat'ın hiç biri temiz değildi yani Mafya mülkün temeliydi .
Peki Türkiyede durum bu ya İsviçre'de durum nasıl ? Benim başıma gelenleri yazayın siz karar verin İki kez evimde İsviçrenin Karanlık güçleri beni NARKOZ silahı ile iki kez vurup bayıltılar , odamı karıştırdılar telefonumu kırdılar eşyalarıma zarar verdiler, sebep şu neden ben uyuşturucu hakkında konuşma , yazma yapıyorum demek oldu .
Tabi bunları Himmielried belediyesinide yanlarına alarak bana saldırdılar,İsviçre devletinin içinde ikinci bir Devlet var bu ikinci Devlet karanlık güçlerin devletidir , Uyuşturucu işinde çok maharetli çalışıyorlar , Mülteçilite kafalarına taktıkları kişinin işine sekte vurmak tan ta onu geldiği memlekete geri gönderme işlerine kadar parmaklarıı var , bunların adı KONTUR GERİLLAdır yani diğer adı GLADYOdur , Evet İsviçrede GLADYO yani KONTUR GERİLLA vardır .
UYUŞTURUCU işini çok maharetli yapıyorlar Avrupanın diğer Ülkelerine işte bu sözünü ettiğim karalık güçler sevkiyatı yapıyor bunlar KONTUR GERİLLA'!dır bunlar GLADYO'nun ta kendisidir , İsviçre halkına yazık İnsanlığı ayak altına almaları onlara zevk veriyor .
Gladyo hırsızlıkta dahil her türlü Kanunsuz işleri yaparken gördüm örneğin Ben Yunanistanda iken Simona deapp'ın arkadaşları paramı çaldı yine Yunanistanda ike beni ateşe iten sebeplilerin içinde İsviçre Gladyosuda vardı , Gladyo kısım kısım ayrı çalışıyor , beni Yunanistandan İsviçre'eye Kızıl haç getirdi 27 yılı aşıyor hala beni mülteçi gibi ele alıyorlar bu vatandaşlık oyununu Kızıl haç sekreteri bayan Roga List oynuyor .
İsviçre Gladyosu Adam kaçırma , İnsan ticareti gibi işler onun için çok basit şeylerdir , Aptullah çatlı'yı iki kez aynı oyunla Hastahaneden firar etmeyi gerçekleştiren yine İsviçre Gladyosunun oyunudur , Aptullah ÖÇALAN'a gönderiler mektubun kalemi yine İsviçre Gladyo'sudur, Aptullah çatlı BUCAK Mafyasının bir elemanıdır, bellidir BUCAK'lılar Kürtlere karşı durumu gizli değildir.
Bakın şu Rezalete Kürdüstan nerde İsviçre nerde Yunanistan nerde işte İsviçrenin gladyosu oralardadır , İsviçre halkına ihanet değilmi ? İsviçre halkından gizlice bu karanlık oyunlar oynanıyor, KONTUR GERİLLA İsviçrenin beyni durumunda gibi karanlık işlerini sürdürüyorlar .
Rizikosuz alış veriş Kontur gerilla uyuşturucuyu alıp örneğin Almanyaya götürüp pazarlamıyor bubun yerine gidip Almanyadan alıcıyı İsviçreye getiriyorlar İsviçrede malı teslim ediyorlar böylesi daha rizikosuz bir pazarlama gerçekleşiyor , çünkü örneğin İsviçre dışında bir ülkeye uyuşturucu verilecekse işite o ülkenin alıcıyı İsviçreye getiriyorlar malı İsviçrede veriyorlar , yok İsviçrede değilde alıcı ülkeye gitmekte risk var yakalanma riski var ama İsviçrede malı vermekte risk yok çünkü ikinci Devlet yani Gladyo başına geleceğini bilen çinsindendirler.
Kontır gerilla Yunanistanda Simona deapp parti dergisi ile bana boy gösterdi , arkadaşları evlerine davet ettiler gittim misafirlik ayağı ile paralarımı çaldılar evet Simona deapp bir İsviçreliydi ne işi vardı benimle neden bana oyun üstüne oyun oynuyordu , Kontur gerilla ikinci ismı GLADYO neden beni hedef seçmişti çünkü ben uyuşturucu mücadelesi ile tanınıyordum , Ayaklarım sakat kaldıysa İsviçreninde beni ateşe iteklemeside ayaklarım sakat kaldı .
Kontur gerilla yani GLADYO her türlü karanlık kirli işi yapar insan bile faili mecul cinayetilerle ortadan kaldırır , ama hiçbir zaman Devletinin adını kaybetmez sıkı fıkı Devletin ismini kaybetmez , şunu demek istiyorum Devlet içinde ikinci bir devlettir GLADYO .
Simona deapp Yunan polisinide kullanıp ikinci kez Polis ile paramı çaldılar polisin ismi Yorgo idi , Yorgo Akrapoliste görevliydi bende o zamanları açıkta yatıyordum insaf ve merhametleri yoktu halime açımıyorlardı .
Sadete gelelim GLADYO 'YU anlatıyordum GLADYO en çok Türkiyede zuhur etti bilindiği üzere RIZGARİ örgütü ikiye bölündü bunu gerçekleştiren KONTUR GERİLLA'DIR , İKİNCİ ADI gladyo'dur Ala rızgari örgütünden birinin öldürülmesi sonra örgüt ikiye bölündü RIZGARİ tamamıyla Jandarmanın eline geçti yani denilebilinirki Rızga bir kontra gerilla örgütüne dönüştürüldü ,
Peki ya bizim Kürtlerde durum nasıl Biz Kürtlerde GLADYO en çok ERNK içinde dönüyordu mahir welat bunun canlı kanıtıdır İsviçredeki ERNK daha çok kürt adını kullanarak kendi hısım akrabalarını Avrupaya yerleştirdiler , bununlada bitmiyor Uyuşturucu ticaretide yine bu GLADYO yapıyordu ve dahada yapılmaktadır .
Biraz tarihe baş vuralım Kontur gerillanın tarihi SİCARİN'ler tarihi kadar eskidir Milattan'tan sonra 66 ile 73 eski Roma inparatorluğu ta orda doğuya Kadar uzanır , Eski yahudiler bu örgütü kurmuşler bu örgüt esrarengiz cinayetler işlemek ve bu günümüzde kontur gerilla'da aynı yolu izlemiştir , Türkiye'deki gıladyo' da seri faili necul çinayetleri işlediği bilinen bir gercektir , bu örgüt derin düşünüldiğide açıksa kendi milletine ihanet edildiği orta yerde ,benim tanığım ve yunanistan'dan ta İsviçreye kadar bu örgütü yakinen tanıdım çünkü muallak değil belli aşıkardır Devlet içinde dayandıkları yerler var Beni iki kez NARKOZ silahı ile vurup bayıltılar bu Devlet içinde ikinci Devlet olan karanlık güçler bana zarar verdi verme yanında aslında karanlık güçler kendi Halkına ihanet ediyorlar İsviçre halkına ihanet ediyorlar kaldıki DEMOKRATİK rejimin hiç bir yerine yakışmıyon tutumları gördüm .
UYUŞTURUCU ticareti bu örgütler sürdürüyor , bakın sokakta , hapishanedeki gençlik , terapi tedasinnde binlerce kurban bu örgütün açtığı yaraları sarılmaya çalışıılıyor , bu örgütler insan ticaretinide sürdürüyor , Şimdi gelelim bu güne kadar alınan tetbirlerin hiç biri yeterli değil yok yeterlidir dersek peki her şey orta yerde tetbirlerin hiçmi hiç biri uyuşturucu sorununu ortadan kaldırmamış burda bir çaresizlik görünüyor , uyuşturucu ançak şu tetbirlerle üstesinden gelinebilir.
Türkiyede MİT balıkçıları ege denizinde avlanıyorlar Yunan ve Türk balıkcıları arasında çokca uyuşturucu ticareti yapılıyor , Politikada ege sorununu canlı tutuyorlar fakat her iki tarafta ALTIN HİLAL'de en çok uyuşturucu ticareti bu iki balıkcılar yapıyor , MİT uyuşturucuyu bu iki taraf türk ve yunan balıkcıların ortaklaşa yapıyorlar .
Bir ülkede uyuşturucu yakalanırsa uyuşturucu o ülkenin Adli işlemleri sonrası BM ler kontrolinde imha merkezleri kurulmalı , yakalanan uyuşturucu sanıkların mahkeme sonrasına kadar o ülkede tutulmalı mahkema , yargı bitiminden sonra yakalanan uyuşturucu dediğim gibi imha merkezine teslim edilmeli , imha merkezi uyuşturucuyu imha etmeli yok başka türlü tetbirlere güvenmek aymazlıktır çünkü Türkiyede olduğu gibi yakalanan uyuşturucu mit ve benzeri yerlerin insafına ter edilirse o uyuşturucu tekrar başka başka yerlerde pazarlanır bu bir gerçektir .
Tüm ülkelerdeki yakalanan uyuşturucular bu düzen içinde BM imha merkezine teslim edilmeli yok zataen var böyle bir durum deniliyorsa peki Türk miti yakalanan uyuşturucuyu neden tekrar pazarlıyor neden sorunun çözümü onların insafına terk ediliyor ?
Bu olumsuzluğa ancak tarifettiğim şekilde önlenebilinir çok basit zor değil daha iyi anlaşılmasını istiyorum Uyuşturucu yakalanıyor failler mahkemeye çıkarılıyor sanıklar hüküm alıyor akabinde yakalanan uyuşturucu BM imha merkezine teslim ediliyor , imha merkezide uyuşturucuya başka madde karıştırılıp karıştırımamış olduğunu titizlikle incelemeli .
Daha güvenli olması için Uyuşturucu yakalanırken bir numine BM verilir diğer uyuşturucular sanıklara verilen karar sonrası numinesi alınan uyuşturucularda BM uyuşturucu imha merkezine teslim edilir burada BM ler numineyi ve numinesi alınan uyuşturucuyu teslim alır inceleme bitiminden sonra imha edilir .
Uyuşturucu belasından ancak bu gibi önlemler alınmakla kurtulunulur , Türkiyede uyuşturucu imhada uyuşturucu yerine başka maddeleri fırınlamakla imha ettik deniliyor , hayır yalan uyuşyurucu yerine başka madde imha ediliyor .
Ben 1980 de Kuşadasında çalışırken gördüklerim ürkütücüydü Kuşadasının uyuşturucusu tamamıyla Buçak ve Çiller'in elindeydi İsviçre'den iki kez hastahane ayağı ile kaçırılan Aptullah çatlı'da bunların gözde elamanıydı işte bunlar Yunan adalarına balıkçılar yoluyla ALTIN HİLAL trafiğini seyrediyorlardı .
Mafya millet vekili Sedat bucak'ın Akrabaları benim doğduğum köy Sazlı köyde ve Sökede ikamet ediyorlardı Tansu çiller Doğru yol partisi başkanı'da Kuşadasındaydı işte bunların tuttuğu yol yani uyuşturucu ticareti'de bunların idaresindeydi Ege denizi balıkcıları uyuşturucunun sefkiyatını bunlarla yürütüyorlardı , Tabi bazı antikacılarda canak yalamaya alıştırmışlardı .
Susurluk kazası daha olmamışken ta yetmişli yıllarda Türk ve Yunan balıkçıları uyuşturucu ticaretini sürdürüyordu , Susurluk Devletin kazası idi ama seksen yılında ben sıkı yönetimden Söke sıkı yönetim komutanlardan Binbaşı Sinan ve Binbaşı yalçından yardım istedim ama gel gör Asker sözü şeref sözü gibi çıkmadı Mafyanın Jandarma karakolunda Üst teymen İbrahim iş güder ve Baş çavuş Mustafa alıcı ham uyuşturucu satışında hemde Uyuşturucuları korumada görev almışlardı , kaldıki Yargı'da aynı davrandı Mafyanın hakimi Hüseyin gönül mafyanın savcısı Zeki fındık oğlu Mafyanın Avukatı Mahmut hoş göz hepsi aynı danışıklı davranıp beni hapis haneye attılar .
Bu yukarıdaki yazdığım durumu bilirseniz ve sırasıyla sayarsanız başınıza nemi gelir şudurum başınıza gelir bu adam sayıklıyor aklını kaçırmış şuurunu kaybetmiş şizofilendir deyip özürlü insanların tedavisi yapılan yere tıkarlar ben bunu Türkiye'de ve İsviçre'de gördüm kurtuluş yıllarını bu gibi çıkışlarla elde edileceğine inanıyorlar .
Beni susturmanın her yolunu denediler denemeleri sonuç vermeyince İki kez narkoz silahı beni vurup bayılttılar , eşyama zarar verdiler , odamı karıştırdılar bunu yapanlar sıradan insanlar değil Devlet içinde ikinci Devlet olan karanlık güçler yaptı , benim için karanlık güçler değil herşey aydınlıkta açık ve net Devletin mafyası yaptı , Ben İsviçre'yi Demokratik İnsan hak ve hürriyetine bağlı bir Devlet olarak inanmıştım ama gel gör inandığım gibi çıkmadı .
Kontur gerilla gibi Gladyo gibi çalışıyorlar Türkiyede Rızgari jandarmayla bucaklıların eline geçince kotra eylemleri için kullandılar , İsviçre'de ise kapatılan ERNK nin kalıntılarını ele geçirip tıpkı Türkiye'deki gibi kullandılar parti dergisi Serxabû nu basıp yayınlayıp kontra gibi kullandıkları bir sır değildir , bu her iki durumun uzantısı Devlet'e dayanıyor, tabi İsviçre halkına bir saygısızlıktır ihanettir bunları yapanların işleri hep uyuşturucu ile bir birinin bağlantıları eksik değildir .
Usulsizlikle bankadan vicdansız HİMMİELRİED belediyesi 42500 frangımı çaldı , paralarım daha verilmedi , doğru gördüm , doğru düşündüm , Doğru yazdım şahidim olarakta Allah yeter.
Uyuşturucu ile mücadele ancak yukarıda izah ettiğim bşçşmde olur Viyana'da bir ofis var bunu biliyoruz Uyşturucu imhası ancak ve ancak tek merkezde olur başka başka yerlerde uyiturucu imhası ediliyor diye basını bile yanlarına cekerek kendilerini inandırmaya çalışıyorlar , Ben Viyana'daki ofisle 1975 ve 1976 da tanıştık Ben Viyana'da işe koyuldum dışarıdan gazel okumuyorum içeri girdim içeriden gazeli okuyorum gide gide ta Türkiye'deki alana girdim Uyuşturucu'yu MİT pazarlıyordu MİT İmha diye başka maddeleri imha ediyordu asıl uyuşturucu'yu imha etmiyordu Peki Viyanafda'ki OFİS ne yapıyordu ?
Çare dediğim gibi BM ler tek adıres ancak BM ler imha edebilir nasıl eder diye yukarıda izah ettiğim gibi olmalıdır hiç bir Devlet kendi başına imha edemez ancak yakalanan uyşturucu'yu BM lere teslim edilmeli , Viyana'daki ofisin bir imha proğramı varmı ? hani nerde ? Türkiye'de MİT kendi başına bir buyruk yalan binlerce yalanı Dünyaya yutturuyorlar Yok bu tavsiyelerim dikkate alınmazsa şey ettiğin seneye kadar uyuşturucu ile mücadele mesafe alınamaz .
Türkiye kendi içinde yetiştirilen uyuşturucu yetmiyor ta Özbekistana kadar askeri halikopterlerle uyuşturucu taşıyorlar , PKK anın finans kaynaklarını kurutuyoruz dedikleri bilinen bir şey MİT uyuşturucu'yu onlara satıyor ve peşinden sattığı uyuşturucu'yu tekrar yakalıyor böylece PKK finans kaynağını kurutuyorlar martavallığını yapıyorlar .
Viyana'daki ofis yaygara edileni yutuyor Uyuşturucu imhasında Herşey MİT in insafına terkediliyor , Viyana ofisi sıkı bir inceleme yapmıyor evet ofis var ama mesafe alınmıyor, en azından Viyana uyşturucu ile mücadele ofisi en azından yukarıda izah ettiğim şekilde davranmıyorsa Girişimde bulunmalı Uyuşturucu ile mücadele için yapılan yardımları askıya aldırmalı bukadar yetkisi yoksa kuru kuru bir Uyuşturucu mücadele ofisi olmaktan öteye geçemez , Devletlere yapılan yardımlar kesilmeli BM içinde kurulacak bir imha merkezi tek yetkili kılınmalı .
Saygılarımla
Nebi Güler