İSVİÇRE'DE MAHKÜM'ÜM 21.11.2021
ZSTH Soziale Dienste Thierstein
Irkcılık İnsan hakları ve Humaniter postuna bürünmüş bizim hayat hakkımızı , yaşam hakkımızı elimizden almışlar bunlar kimdir onu biraz açalım Kızıl haç ile Polis bunlar hayatımıza müdahale edip bizi sindirmeye çalışıyorlar bu iki Kafadar Kızıl haç BL ile Polis'in tutuk evinde müşadiyesinde bize tutsak muamelesi yapıyorlar , bu iki kafadar bizi paylaştılar ENTEGRE için Hisseler şöyle yüzde 49 Polis yüzde 51 Kızıl haç BL paylaştılar .
Paylaşılan bizim yaşam hakkımız en doğal hakkımız hürriyetimiz bunu elimizden aldılar ben 29 yıl ülkeme gidemiyorum akrabalarıma ziyarete gidemiyorum burda şu iyice anlaşılması lazım Dünya'daki İnsan hakları kuruluşları ve Humaniter kuruluşları bizi sorgularlarsa eminim çok şey öğrenilir .
İsviçre'de Irkcılık daha etkim olabilmesi için İnsani değerlere sarılıyor ve bu isim ile kurbanlarını eziyor , tutsak ediyor ve zulmini bu yolla yapıyor , sıkıştılarmı Biz İnsan hakları savunucusuyuz diyorlar göstermelik bir kaç afiş resim veya rozetlerini gösteriyorlar .
Biz kandık İnsan haklarına aldandık Humaniter olduklarına için inandık bizi pay , pay parça , parça ettiler bölüştüler yarımıza Kızıl haç diğer yarımıza Polis sahiplendi şimdi soruyorum 29 yıldır mülteçiyim hani nerde Hürriyetimiz hani nerde Özgürlüğümüz yok yok bizi talan ettiler çok özledim teyzeleri , halaları , dayıları , amcaları çocukluk arkadaşlarımı çok özledim ne edeyim Seyhat özgürlüğüm yok silinmez tedavisi zor yaralar açtılar hayatımıza ırkcılar kıyafet denişmişler o insanlık sucunu işleyenleri tanımak kolay değil Sülün osmanı aratmaz cinsindendir bunlar , kedilerini maskelemişler kılığı insan hakları gibi humaniter gibidir bunlar .
Ben yerimde durup dururken bir saz'ımdan başka bir şeyim yoktu onunla Kürtçe türküler söylerdim Yunanistan'da idim etrafımda sokak sergicileri vardı kolye , yüzük , bilezik satarlardı İsviçre'li olanlar bunların içine karışıp yakınıma sokuldular oyun üstüne oyun oynadılar beni ateşin içine attılar hastanelik oldum kendimi kaybettim zaman sonra Yunanistan'dan beni İsveç yerine İsviçreye kaçırdılar , Yunanistan'da 5 , İsviçre'de 29 toplam 34 yıldır ÖZGÜRLÜK mahkümüyüm .
İsviçre tarafsız bir ülke memurları Yunanistan'da sokak sergisi açıp neyi hadefliyorlardı , Ben ile alıp veremediği varmı ? Ben Kürtçenin yasaklısına baş kalırdım İnadına Kürtçe kasetler yayınlıyordum Dilimiz onurumuzdur yasaklanamaz diye Yunanistan'da Dünya'ya sesleniyordum bu onurlu duruşum İsviçre'yi bir kırık enteresem yoktu Benim meramım belli duruşum net yanlız Lozan sınır konfransı Bir kıyım sonu katliam verdi bize yanlız bunu arada bir dile getiriyordum .
Beni ateşin içine atan İsviçre'dir Yunanistandır Yine beni kaçırıp İsviçre'ye getiren Yunanistan'dır İsviçre'ye getiren yine İsviçre'dir Neyimden korkuyorlardı Kürt'çemden mi yoksa Allaha inancımdanmı yani dindar oluşumdanmı ? kime ne zararım varki Ben Allaha inanırım inanmazsan sen inanma bu üzerime düşen bir sorun değil ama içimdeki durum ırkcıların elinde tutsak olduğumu anlatıyor bir kere değil Bin kere söylüyorum Kızıl haç BL ile Polis bizim tarafta IRKCIDIR 29 yıl vanpir gibi kanımı emmekten doymadılar .
Mülteçiliğimin ilk yıllarında mülteçiler bürosu Kızıl haç binasındaydı rahatca gidip bir şey soruyorduk bir izahat gerektiğinde izahatı alıyorduk yani danışma kapımızdı ne olduysa olan oldu yeni memure Julia mora atandı çok geçmeden mülteçilerin işlerine bakan büro başka bir adırese taşındı taşınmasına taşındıda adıresi ve telafonu belli olmayan bir yere taşındılar , Kızıl haç'ın nekadar sinsi nekadar zalim olduğu dışa vurdu yani açığa çıktı , Bizi teslim edilen Belediyeler resmi işlerimizi yapmıyor polis ilgisiz Kızıl haç'ta saklandı yeri belli değil kala kala orta yerde kaldık bu planın baş mimarisi JULİA MORA'DIR .
Tabi JULİA MORA'NIN hocası ROGA LİST'İR bu iki kafadar mülteçilerde ne onur , ne morel , ne hassiyet bırakmadılar merhametin senboli olan kızıl haç aniden denişti büro'sunu sakladı mülteçilere sahip çıkan kalmadı
bu hızlı denişimin sebepleri var sebeplerin en büyüğü Kızıl haç ırkcılığın tesirinde kaldı ırkcılığın etkisi onu deniştirdi tıpkı vur kaç taktiğini uygulamaları gibi onun eski bir kızıl haç olmadığını ortaya koydu .
Yeni kızıl haç'ın denişimi yapılırken hiç düşündülermi Mülteçilerin sağlığı üzerinde ne gibi olumsuz etkileri olur mülteçilerin Konumu bunu kaldırırmı diye akıl yürüten varmı ? bana göre hem var hemde yok var olanlar varsada yok olanlar sırasındadır , Mülteçi ismi üzerinde yokluk içinde çaresiz insandır , sahibesi olmuyan insandır , her şeyi kuşku ile ele alan insandır , sığınacak yerlerin emin yerlermi değilmi hesabını yapan insandır , mülteçi'ye morel gerekli , onuru isteyen insandır , sevgi , güler yüzü arayan insandır , bilinen insandan farklı bir insandır , hicran dolu bir insandır .
Mülteçi'nin hali kısaca budur güvendiği yerler kaybolunca içindeki hicran ikiye katlanır buda onun morel çöküntüsüne iter karamsar duruma düşürür neticede bunalımlı bir insan olur , sebep bellidir güvendiği yerlerin kayboluşu onu insanlıktan nefrete götürür , şu mülteçi uyumlu bu mülteçi uyumsuz demek kolay siz SÖYLEYENE DEĞİL SÖYLETENE BAKIN söyleten şimdi içinde bulunduğumuz Kızıl haç ve Polis'in gibileridir .
Peki şu an resmiyet'te durumum nasıl ? biraz onları dile getirelim , Himmelried Belediyesinde suistimal sonrası benim işim Belediyede kalmadı , Ben sahipsizlik için deyken Bir gurup insan yanıma geldi ve eklediler sana yardıma geldik dediler içlerinde türkçe bilende vardı Bayan SEBİHA DELİ türkçe konuşmaya başladı bana gel bize senin işlerini biz yapalım SEBİHA DELİ ile birlikte olanlardan bir bayan şöyle dedi ''gel bize senin için iyi olacak '' bana sözlü teminat verdiler ve adıreslerinide verdiler gel büroya dediler .
Verilen adırese gittim bayan SEBİHA DELİ benden imzalarımı istedi güvenmediğim için olmaz imzalarımı veremem o ise üsteledi işlerini yapmamız için imzan gerekli diye üsteledi , istemiye istemiye imzalarımı verdim bundan yaklaşık bir ay kadar sonra Bayan Sebiha Deli beni büroya çağırdı dediki ''ben başka yere tayinim çıktı LİESTAL da çalışacağım benim yerime Bayan ÇİĞDEM ŞAHİN bakacak oda iyi bir insan'' ve Bayan SEBİHA DELİ ile vedelaştık .
Bayan ÇİĞDEM ŞAHİN göstermelik bir kaç işten sonra işlerim için Büroda olmadığında telefonla iletişim kuruyorduk son durumda telafonlra çevap vermedi telafona çıkmadı kendiside büroda değil ya peki nerde bayan ÇİĞDEM ŞAHİN ? yok kaç kez telafon ettimse telafona çıkmadı yani yine kala kala orta yerde kaldım konuyu toparlamak gerek nerden nereye geldik bir hatırlatma yapalım , önce Himmelried Belediyesi suistimal ediyor ve Belediyeden ilişkim kesiliyor devreye SEBİHA DELİ ve arkadaşları evime geliyor beni yanlarına alıyorlar peşinden SEBİHA DELİ de ayrılıyor yerine ÇİĞDEM ŞAHİN geçiyor benden imzaları alınıyor ÇİĞDEM ŞAHİN telefonuyla kendisi orta yerden kayboluyor .
(Burası İSVİÇRE donen dolapları yapanların hepsi İnsan hakları savunucusu veye Humaniter olanlardır Beni kaybetme ortadan kaldırma için teşebüs edenlerin hepsi ya HUMANİTER veya İNSAN HAKLARI savunucusudur )
Bayan ÇİĞDEM ŞAHİN Suistimlde sonuncudur Yani KÖTÜYE KULLANMA'da son kişidir yani suistimalin son halkasıdır , Telafonlar maskesini düşürmüştür suistimalin yani Kötüye kullanılmak için seçilmiş bir kişidir , işte böyle bir onuru taşıyorlar , işte böyle insana kıymek biçiyorlar , kimin için takla attığı belli bir kişidir ,daha feleğin tokatını yememiş gibi bayan ŞAHİN burada bayan şahin için temenilerde bulunmak isterim ''Gel bayan şahin doğru yola koyul ALLAHIN azabı gelmeden suistimalden eli çek Kötüye kullanma bir insanlık suçudur '' .
Bayan DELİ ile Bayan ŞAHİN bana şunları söyledi burası Devlet Dairesi kimseyi kandırmıyoruz diye imzalarımı aldınız peki Büroda bayan Şahin yok telafonlarda çevaplanmıyor tıpkı Kızıl haç sekreteri Julia mora gibi saklanıyorsunuz bu taktik kızıl haç'ın taktiği evet tıpa tıp öyle peki hani burası Devlet dairesi demiştiniz ? orta yerde yoksunuz tıpkı bozguncular gibi olup çıktınız başka tarifide yok bozguncusunuz ! Devletse buyursun er meydanına Devlet olduğunu göstersin Devlet kendi dairesine suistimalcileri barındırmasın ALLAH'ta doğru olanı emrediyor .
Siz sofraya oturduğunuzda ekmek , yemek , yiyecek , içeceklere el uzattığınızda bu mimet helaldır anlımın teridir helaldır deyiptemi yiyiyorsunuz, anlınızın teri ile yeyin için haramı değil helelı seçin bana yaptığınız telafon rezaletini insanlıktanmı sanıyorsun insan olan insana böyle davranmaz insan gibi telafonu açar buyur der , ama sizde o nezaket malisef kalmamış işiniz güçünüz yalan , dolan , uydurma , kandırma ile ekmeği elde ediyorsunuz , böyle ekmek elde etmek haramdır çünkü anlınız terlemeden sofranızı hazırlıyorsunuz ,Doğru olun , akideleri yerine getirin Allaha doğru bir kul olmak nasılsa öyle olun sizi durust bir insan olarak görmedim .
Ben pazara kadar değil mezara kadar dostum ! Rahmetli Pir sultan abtal şöyle demiş ''Elin attığı taş öldürmez beni dostun attığı gül öldürür beni ''
Sorumluları göreve davet ediyorum ZSTH Soziale Dienste Thierstein bu kurum PROBLEM Problem daha büyümeden halledin böyle gitmesine izin vermeyin nedenini yukarıda beyen ettim ÇİĞDEM ŞAHİN durust davranmıyor işlerime sekte vuruyor sorun çıkarıyor, telafonlara çevap vermiyor kapısıda kilitli açmıyor imzalarımı alıp bana sahip çıkmıyor , lütfen PROBLEMİ kaldırın ortadan .
Bu durum orta yerde kala kalsınmı ? hayır ENTEGRESYON komisyonu şu sözü demiş idi '' ENTEGRESYON'A sekte vuran çıkacak bunu bildiğimiz için bizde iyi hazırlandık bunu iyi bilmelidirler '' Entegresyon komisyonu mülteçi entegre etmek için Kızıl haç yüzde 51 Polis yüzde 49 anlaşma gereğide canlı gibi orta yerde o halde işe koyulmalıdırlar ZSTH Soziale Dienste Thierstein ele alınmalı bu kuruluş İmzalarımı aldı yani selahiyeti eline geçirdi şimdi telafonlara çıkmıyorlar yani telafonu kitlediler kapıları zaten kilitli zile basıyorsun sonra içeriden birileri kapıyı açıyor .
Kapıları her şeyi anlatıyor , normal bir kapı düzeni yok sanki her an bir saldırıya karşı içeriden kontrollu bir kapıları var , bu kapı personelin yani çalışanların saldırılara karşı tedbirli bir düzende açılıp kapanıyor her haliyle ZSTH Soziale Dienste Thierstein tuzak bir yer benim gibi olanları kendilerine çekip yavaş yavaş zehirliyorlar kurbanlarını , bu adres tuzak bir adrestir , İnsan hakları ile hiç bir uyumları yok , bu adırese gidin ve bakın kapı düzenleri nasıl bir gözden geçirin hemen anlayacaksınız kapı normal Büro barındıran yer olmadığını anlayacak sınız .
Başlarına ne gelecek olanı biliyorlar bunun için emniyetli kapı düzeni kontrolli giriş çıkış tetbirleri alınmış vaziyette işlerini görüyorlar yani kurbanları tuzak içinde etkisiz bir hale getiriyorlar benden çekindikleri şunun içindir UYUŞTURUCU karşıtcılığımdan dolayı bu tuzağa düşürdüler yani bu adıres uyuşturucu yanlıları ile kol koladır ,yalanmı Çiğden Şahim Benide bunun için ortadan kaldırmak istiyorsunuz , Devletten sosyal yardım aldığım her aylık para bu adırese geliyor elektirik , Doktor , telafon gibi masıraflarım çıktıktan sora geriye kalan yaklaşık 1000 frankı bankaya üzerime yatırıyorlar bu parayla geçiniyorum yaklaşık 30 000 frankım emniyet için yanlarında tutuyorlar ,Yani maaşımı hepsini almıyorum tetbir için yanlarında bir kısım paramı tutuyorlar .
Mülteçileri entegresyon için çalışanlar ne diye duruyor Fiil orta yerde fail belli orta yerde hesaplarını niye görmüyorlar orman kanunu gibi bir hal gel imzalarımı al selahiyatı eline geçir ve sonra sırtını dön mülteçiye insan gibi karşılama beni bu kabul edilecek bir hal değildir PROBLEM orta yerde saklısı gizlisi yok lütfen sorumlular iş başına buyursun UYUŞTURUCU burdada başını gösterdi bana .
Bütün sorumlular bilgilendirilmiştir bu günden itibaren ZSTH Soziale Dienste Thierstein ile ilişkilerim son bulmuştur kendi başıma kala kaldım orta yerdeyim ! Salahiyetimi yetkimi tek taraflı fes ediyorum imzalarımı geri çekiyorum kimse kullanamaz !
( Un var şekerde var neden helva yapmıyoruz ? )
ALLAHIN LANETİ HAKİKATI BATILLA DENİŞTİRENLERİN ÜZERİNE OLSUN !
ALLAHIM DÜNYA SEVGİSİNDE HUZURU BULAMADIM SENİ SEVMEKTE HUZUR BULDUM !
www.elat.ch Nebi GÜLER
Saygılarımla !
Not = Bu yazıyı hızlı bitirmek istemiyorum Allaha dua ede ede yazmayı yeyeledim şimdilik bu kadar devam edeceğim