KÜRT  KÜLTÜRÜNDE  DENGBËJLİK  ve TRAGEDYA
KÜRT İrtical / İrticalī  geleneğin doğaçlama kültürü !..
Kürtlerde dünü çok gelişmiş bir kültürden bahsetmekteyim , bunun adı yörelere göre farklı , farklı telaffuz edilirsede , adı DENBËJLİK adı ile  dile getirilen çok eski ve vazgeçilemiyen en koyu kürtlerin öz sevdası olan bir doğaçlamadan  bahsedeceğim !
Bu denbëjlik geleneği tek düze bir gelenek değildir , her konuya āit farklı , farklı temaları işleyen ve hem ağlatan hemde güldüren vede cesaretlendirip savaştıran , biçimlerde süre giden bir gelenektir .
Tarihcesi çok eski olan ,belkide abartmadan insanlık tarihi kadar eski bir gelenektir diyebileceğimiz denbëjlik kültüründe  , Dengbëjler en çok beylik veya yerel ekãbir camaatlarında , düğünlerde  toplanıp sırası ile çalgısız doğaçlama biçimi ile sağ veya sol elini kulak tozuna dayayıp bir parmağınıda bir kulağına tıkayıp , diğer kulağını açık tutma sūretiyle  , ya bilinen bir ezgiyi veya doğaçlama yolu ile içten geldiği gibi , kendi sanaat bacerisiyle  bir konu üzerine derlenip dillenme ve ırlanmayla dengbëjlik  edilir .
Dengbëjlikte akla , mantığa,  tasavvura. uymak , o ilkeleri kulak ardı etmeden  , edebi ölçüyü taşırmadan , bir şeyleri anlatma veya kavratma , olası durumları ezgilerle , ister  hicivli , isterse gülmeceli veya darmatik ağlatıcı , üzüntüleri , acıları , sevinc, , aşkı  en iyi ifade edilidiği sanaattın adıdır dengbëjlik .
Ezgiler olabildiğine uzun belki bir saat belkide daha fazla sürede olanlar vardır  , Ben çok görmüşümdür ter içinde bir elinde mendil ile terini sile , sile  doğaçlama yolu ile sözleri icra ederken , o denbëjlerin māna atmosferine girmemek , etkilenmemek için irade yetersiz kalırdı .
Dinleyenler  genelde ağır başlı insanlardır ,  cemaatın en saygın kişiside dahil , denbëj için tevāzuda bulunurlar , ve onun her sözünü dinlerlerken zorunlu ihtiyacları için , örneğin sigara , çakmak , çay gibi bir şeyi  bir birlerinden isterlerken , işaret ile anlaşırlar , yani dengbëj icra hālindeyken başkasının konuşması  edebe aykırıdır .
Kürtlerde benim tespit ettiğin kadarı ile , dengbëjler çok farklı temalı ve farlı içerikli idiler , her dengbëj  her dengbëjın tıpkı eski Yunandaki tragedyacı ile eposcu nasıl farklı ise , fakat her ikiside zaman , zaman  bir birinin varyasyonu gibi karşımıza çıktığı gibi , denbëjlik ve konularıda o ginbidirler .
Her konu ve temanın  uslüp ve tarzın ayrı , ayrı dengbëji vardır , kimi mātemliler için , kimi gülmeceliler için kimi savaş veya düğün için ve diğer konular içinde mutlak bir dengbëjlik yolu vardır, ilk akla gelenleri sırası ile belirtmeliyim .
1 ) DESTAN dengbëjleri , trajedi  betimleyiciler
2 )  GOVEND   Halay dengbëjleri
3 ) Milli siyasi dengbëjler
4 ) Şin dengbëjleri  (Mātem , Yas için )
5 ) Savaş dengbëjleri
6 ) Mürüvvet dengbëjleri  ( Dengbëje mıraz şahi , Şahivan ) Evlilik törenlerinde halaysız gelin süsleme ve   damatı çömertleştici dengbëjler ,
7 ) Aşk (evin) dengbëjleri
8 ) Komediyen veya mizahcı  veya hicivci dengbëjler.
9 ) Atışmalı denbëjler .
10 ) Kürt kültüründe hızla gelişen çalgılı , entrümanlı yeni tarz degbëjleri .
11 ) Yukarıda sayılanların tümünü bir arada sürdüren dengbëjler
12 ) Gülbank (Gulbank) ilāhi okuyan dengbëjler
13 ) ve tanışamadığım fakat  bana anlatılan yanlız bunlarla sınırlı olmayan diğer dengbëjlik geleneği .
Bukadar başlıklar yeter sanıyorum , fakat bu sanı bana āittir , daha nice dengbëjler ve temaları farklı konulu olanlar var , çobanın tek başına sürüsü ile olan dengbëjlikler var.
Bu tür dengbëjlikler doğrudan ,doğruya insana hitap edenler değildir , fakat aşkı , sevdası  kadar özene bezene sözler seçip söylenenler var, hem gütmüş olduğu sürüsüne hemde  başka  hayvanlara veya doğaya  veya feleğe kafa tutan dengbëjler .
Kose gelli dengbëjleri gibi , Newroz ve özel günler için olan dengbëjler de vardır .
Kürtlerdeki dengbëjlik geleneği ile kürt tarihinin bir bölümü günümüze taşınmıştır denilebilinir , tabi bu tarih türküler ile, ezgiler ile , az bir tarafını taşımışsada , genelde üstlendikleri misyonlarda hep çatışmaları , savaşları , kahramanlıkları  türkülerinde işlemişler ,  pek çok aşk , sevda türünde olanlarda var , Evdala zeynike örneğindeki gibi   , birde yazı yolu ile bu geleneğe  katılan Ozanlar var , Mem  û Zin örneğindeki gibiler , bizlere tarihi ve o günkü insanlardaki sevginin ve aşkın biçimlerini sunmuşlar bize .
Dengbëjlere ozanda denilir , tabi ozan kavramı biraz  yerel kavramlardan ziyade genel , evrensel bir kavram olduğu için her dengbëje ozan denmiyebilinir .
Yazı yolu ile bize nadide eserler miras bırakan değerli ozanların başında , rahmetli Axmede xani dir , bu merhuma Ağrı çevresi kürtleri Xani babada derler, ve onun başına hālā yemin edenler vardır .
Tabi Kürdüstanın her yerinde bu gibi yazılı veya sözlü her ikisinide misyonlarında barındıran denbëjler vardır, isimlerini saymakla okuyucuya yorgunluk verir düşüncesi ile biz yanlız bu geleneğin içeriği üzerinde durup ,tespit ve kanılarımızı yazıyoruz .
Dengbëjlerin sınıflarını kategorik olarak , kürt kültüründeki yerlerinde incelerken , her ozan yani dengbëj diğer dengbëjin yapmış olduğu icra biçimini yapmaz veya yapabilemez oluşunu görürüz , bu bir sanaat ve maharet  meselesidir .
Biri güldüren temalarında usta iken , diğeri onun gibi başarılı olmuyabilir veya biri mātem havasında ağlatan etkilerini , diğeri bu etkiyi gösterecek maharetten yoksun olabilir, veya üstün yetenekli biri  bunların hepsini birden yürütenlerde çıkabilir , yani yoktur denemez..
Yakın veya uzak tarihimiz için bize canlı , canlı  sayfalar gibi olan Ozanlar ,kürt tarihini hem öğretmişler hemde özümsetmişlerdir, bunu en çok kürt  folklöründe Goven adı ile bilinen halaylarda görmek mümkündür.
Bir çok halayın türküsü çok eskidir , belki kürdüstana komşu Devletlerin tarihinden daha eskileri olanlar vardır , bunlardan bir kaçı Laçi , Rommani , Şexani gibileri ilk akla gelenlerdir.
Rommani oyunu ve türküsü batılıları taklit eden bir folklördür , Rommani govendı oyunu Roma imparatorluğu çağlarına kadar uzanır, çümkü o isim  onu çağrıştırır ,rumī veyahut romī Rahmetli mevlānā çağındaki batılılara denilirmiş . kürdüstandaki folklor o coğrafyanın tarihidir de denilebilinir .
Tabi bu tarih ne kadar sarih ,veya nekadar doğrudur diyede tartışmalarda hazırdır , çünkü her yeni çağda türkülere eşlik edenler birşeyler o eski ezgilere karıştırıp , eklemeler yaparlarken o eski otantik durumunda bırakılmayan kılamlarda  vardır.
Ezgilere nekadar eklemeler yapılsada , neticede  govendın yani halayın ismi hep aynı kalmış ,ve günümüzde de o isim telaffuz edilir .
Kürdüstanda bu kültürün en canlı örneği  Bar kültürüdür , Barlar daha Türkler Anadoluda değilken var olduğunu bazı kaynaklardan okuyoruz , barlarda dengbëjler bu kültürün olmazsa olmazları olduğunu anlamak zor değildir .
Batıdaki BAR sözcüğü Anadolu kaynaklı olduğnu  sayılabilinir , fakat Bar denilince  ilk akla gelen Erzurum barı isede , Laçi halayının diğer bir ismide Ağrı  barıdır ,  Ağrı barına  sëpë de denilir.
Divanlar incelenince ,Bar kültürü ile iç içedirler , örneğin Urfa divanı ; bar kültürü kapısından dışarıdır denilebilinirmi ? kürt geleneğinde misafir evleri günümüzde bile vardır , tarihte bu misafir evleri gibi evlerde Barlar oynanmış, halende onu yaşatanlar bu günümüzde vardır .
Barlar misafir evlerinden biraz farklı Aile ortamından ayrı bir hava içinde tutulmuşlar içki , köçek gibi eğlenceleride barlarda bulmak mümkün olduğu için o mekānlarda kürt kültürünün nüverinide bulmak mümkündür.
Tabi yanlız kürtler sahip değildir  bu mekānlara , o günün pek çok Anadolu halkı belki buna Rumlarıda eklemek mantıki olur , çünkü Rumlar , ile Ermeniler Bar kültürünün çıkış yerlerinde bir hayli nufüslü halklar imişler .
Bar kürtçede yük , bagaj , mecazen  hamile durumada denilir ,bugünkü köy misafihaneleri , misafir yükünü çeker , Bar sözcüğü neden  bir esin kaynağı olmasınki , Barlarda veya Divan ayaklarındaki motifler , oyun tarzları kaide ve usüller  orto Asyalı değildir .
Fakat o kültür Türkler daha Anadoluda değil iken  varlığı vardı , inkar edilemez , çünkü Roma ve Bizans  tarihleri vede o halkların etnografyası , folklorü ile kürt folklorü yakın benzerlikler ve motifler sübūt durumdadır.
Eski Anadolu folklor kültürü  Bar kültürü içinde gelişen bir kültürdür .
Biz Dengbëjlik geleneğine değiniyorduk , işin politik yanına değil , bu zaten beni hiçmi hiç ilgilendirmez , bir sanaat eserini , tarihini politik çerçeveye sığdırmak  abes olsa gerek , dengbëjlere  tarih açısından çok şeyler borçluyuzdur .
Dengbëjlikler incelendikce veya kürt folklorü araştırıldıkca kürtlerle , Batılıların ortak yanları daha iyi belirginleşir , belkide batılılarda kendi eski Anadolulu tarihlerini ,  bu  dengbëjlik geleneği içinde  kendilerini tanıma ve sezme  veya söz edilebilnir yanlarını bulabilirler .
Balkanlardaki halklar goven sitilinde el ele tutuşup halay çekerler ,ayak ritmik ölçüleri kürt ayak ölçülerü ile aynıdır , yani musikinin gam kuralı bile bir birlerini çağrıştırır .
Tıpkı kürt halayları tarzındadırlar , biçemde onlar ile kürtler bir birlerine yabancı değildir , buda gösterirki benzer yanları var , ortak haz ortak öz geçmişleri , aynı tarihi mekānlardan çıkıp günümüze gelmişler .
Balkanlar tarihlerinde de o halkların dengbëjleri vardı , belki kürt dengbëjler gibi değilerse de kültürel benzeşimler gözden kaçmıyor .
Yunanlılarda halayın oynamasını sağlıyan dengbëjler doğaçlama iledir , bugün farklı , farklı gibi gösterilen  , aslında  tarihteki duırumları ne ise, bu günkü kürtlerinde durumda  o greçen tarihin  durumu ile aynıdır .
Neden ? nedeni ; Yunanlılar Devlet , erk sahibi olurlarken kendi kültürlerini geliştirmişler , belki otantik halinden sapmalar , yozlaşmalar olmuştur, meramım bu değil ;kürtler de o kadar sapma ve yozlaşma yok ise gelişen dünya nimetlerinden yoksun  birhālde kendini idame ettirirken , dış dünyasındaki etkilerde folkorini  korunmuştur . , bu bilincli bir korunmada değildir !..
Kürtler için  bir iylik densede yoksulluğun da iyiliğimi, olur ? diyen çıkan olursa haklıdır , yani Kürdüstanın geri kalmışlığı kürt folklorü için bir nimettir , o eski haliyle kalıp otantik halinden diğer halkların otantiği kadar yozlaşmamış , bir yaşamla günümüze gelebildiği kadarı gelmiş veya getirilmiştir .
Şayet Etimoloji veya Etnoloji  ilmiyle işi ele alırsak Kürt folklöründeki biçemlerde , kürt folklörü balkanlardakiler ile bir uyun çağrışımı içindedirler, Morfolojide , yani biçimbilgisi bunu doğrular bize ., hem dil yapısında hemde , Folklördeki benzerliklerde ,hemde aynı Gam ölçülerinde , adeta bir alış veriş içindedirler .
Anadolu tarihinden beri sayılamaz kürt kültürü , bu günü kast etmiyorum , bilakis  meramım tarihteki hāline işaret ediyorum , kürtler pers ve yunan savaşlarında hep sınır halktı , onlarda yani kürtlerde bu savaşların kaderine ortak olmuştur.
Sözü uzatmadak biz yine dengbëjlik geleneğine dönüp el verdiğince üzerinde duralım , Yukarıda  sırası ile 13 kadar dengbëj biçimi vardır demiş idik , çok  anlamlı olan yanları ise , bir dengbëj yas tutulan  ölü evinde ezgileri ile herkesi ağlatabilir , veya yāren meclislerinde ezgileri ile kahkaha attırıp güldürebilirler topluluğu veya hiçivleri ile  na hoş bir durumu dinleyenleri çoşturup o na hoş durumu yerden yere vurdura bilir dengbëjler .
Dengbëjlik geleneğini dünya kültürün literatüründeki yerini belirtirsek , veya ölçer isek , ilk akla gelen Tragedyalardır , eski yunanda yani helenistik çağda tragedyacılar , tıpkı kürt ozanları gibi köy , köy gezerek , ilginc şeylerle  dinleyenleri tanıştırmışlar , dengbëjlik geleneğindeki gibi .
Taregedyacılar  komedi , alay , hiciv , korku , üzüntü , sevinc temalarını dinleyicilerin kültürel seviyelerine göre hazırlamışlar .
Dengbëjlerde aynı konuyu bir köyde  kişilerin anlayış , fehm durunlarını dikkate allarak işe koyulup anlatılır  , aynı konu bir başka köyde farklı icraları olabilir , nedeni ise; yine kişilerin kavrayış özellikleri dikkate alınarak  işe koyulur ozanlar .
Helenistik çağdaki tragedyacılarda zaman , zaman eposu  tragedyaların yerine kullandıkları gibi kürt ozanlarda  dengbëjlikte zanam , zaman  Hiqyat , Çirok  gibi mitolojik alıntılar yaparak sanaatına başka biçimler verirler .
Şu soru kafamı kurcalar gibi , neden  tragendyalar eski gelenekteki gibi , şimdi Yunan kültüründe yoktur? neden tragenyalarla aynı çağrışımda olan dengbëjlik sürüyor ? neden  tragenyalar sürmüyor ? sürsede nadiren neden devlet operalarında   dile getiriliyor ?.
Sebebi ise o tarihi tragedyalar yozlaştırıldı , nesillere yaşatılmak için emanet edilmedi , kürtler ise   başkalarının  eğemenliğinde kalıp kendini çağa uyarlamadığı içindir , yani dünyadan adete kaçar gibi dağlardaki süren hayatları sebebi ile  dengbëjlikte o geri kalmışlık içinde kıvrana , kıvrana bu güne gelmiştir .
Bence bu nimeti biz yunanlılardan fazla yaşattıysak  , kürtler kendi iradeleri ile yaşatmadılar , o bir zorunluluk içinde , bir kıskaçta veya Devletsiz , idaresiz kalmakla, kendi içlerine kapanan kürtler , hāliyle kültürleride  o nasiplerle  nasiplendi , otantiğini deniştirecek mekān bulamadı ve tragedyalardan fazlası ile bir ömür sürdürdü , halada sürdürüyor .
Tırane / Trane = Alay , Hiçiv , Saraka , Yergi demektir,Tırane ile Tragedya. Morfolojik ilmi ile bir uyum bir biçem ve çağrışım içindedir.
Yunancada çokca kürtçe sözcükler mevcuttur , Rum halkı ile kürtler öteden beri komşu kültür anlayışı içide , ve bir alış veriş içinde yaşamışlar , Türkleri Anadoluya gelişiyle ve buna  bazı sınırların çekilişi bile vız geldi  , her iki halkta da eski kültüren etkinlikinlerini devan ettirdi .
Kürtçede yanlız tırane veya terane  sözcüğü  taregedya ile çağrışım içinde değildir Qelf , Tınaz  gibi sözcüklerde aynı anlamlardadır , fakat Tragendya ile kürtlerdeki Tınaz ve Tırane , Terane  incelenirse, kim kimdem bunları almış orası mecul .
Tragedyacı neyse Dengbëjlerde o dur , hiç farkları yok , dengbëjler saatlerce bir konuda doğaçlama yaparken tragedyacı da , eski Yunanda saatlerce aynı konuda  tıpkı dengbëjler gibi olduğunu  tarihlerinden öğrene biliyoruz .
Tregedyacılar üzüntü , korku , sevinc , hiciv , gülmece  aklınıza her gelen konuyu işlemişler ve  sunmuşlar , bunları dengbëjlerde yapar , Tıranavan veya Tınazvan  hiçivlerde kendinden bahsettirir , Şinvan ise mātemlerde ,yaslı kişileri ağlatıp ,acılarını paylaşmadaki  kişinin adıdır dengbëj .
Nerden bakarsak bakalım Tragedyacı ile Dengbëjler aynı yolu izlemişlar , dengbëjler hiqyat ustalırıdır , tıpkı tragedyacıların mitos ... / mythoscu oldukları gibi yanlız ezgi okumazlar , ezgi ile bazı meseleride dinleyenlenlere yalın şiir okur usüli ile veya kısa ,öz konuşmalar ile izahlı bir tutumlar sergiler ve  serpiştirip daha sonra ,tekrar ezgiyi bıraktığı yerden  okumaya geçerler  .
Bu tür ozanlar tutulan ozanlardır denilebilinir , dengbëj Kawus ağa bu tarzda kendinden çok bahsettirmiştir o ezgilerini okurken zaman , zaman  bay kuş sesleri çıkararak , Kürdüstanın viraneler ülkesi izlenimi vererek , dinleyenleri tarafından da his , duygu yoldaşı olarak kabul edilmiştir .
Kürtlerde evsanevi isimlerden biride  Evdala zeynıkëdir , neden bu kişi bu denli sevilmiştir ? cevaben şunlar   , o rahmetli kişi eserlerinde giz , sırların dışa vuruşunu dile getirmiş  , her insanın başına az gelebilecek konularla örgünsellik içindedir , ezgileri  hayattadır , belki bazı eklemeler ve unutulan mısraları varsada , Evdala zeynıkë  kürt milletinin yüreği , dili , duygusu ve düşüncesi gibi kabul edilir . .
Ozanlar heves , merak uyandıran temalara ağırlık verir , bir konu işlenirken  az olabilen  bir durumu secerler , çaresizlikler sıralanırken  , dinleyenlerin o an hemen çare akıl edemez olan muammalara ,ezgi okuma sırasında veya şiir akışı içindeyken , herkesin merak ile beklediği , nefesini tuttuğu sırada ,çareleri , neticeleri sunarak dinleyenlere derin nefes aldırmakla ustalıklarını yüceltirler.
Taklitler , komediler   daha çok  hiciv , gülmece için kullanılır , trajedik ağıtlarda aşkın nefrete dönüştüğü , dostluklşarın düşmanlığa döndüğü temalarda ön plana çıkar , ağıtcılık daha çok mātem , yas , ayrılık , özlemlerde , felāket ve āfetlerde , ölümlerde , katliamlarda betimlenir, fakat genelde bayan dengbëjler bu ağıt dengbëjciliklerinde bulunur , azda olsa erkek  misyoncularda  vardır .
Öykücü ozanlara rağbet vardır ,fakat başkalarına öykünenlere o denli itibar etmezler , ağıtlarda , hikayelerde , hiciv ve gülmecelerde her tema konu girişi ve konu sonu ile örtüşürse o ozana kıymet verirler ,tıpkı helenistik tragedyalar ile eposlar bir birinden farklı oluşlarına dikkat edildiği gibi , kürt dengbëj severleride temaları ve  betimleyiciyi , o özenle ele alırlar  .
Atışmalı  ozanlardan iki  merhumun ismini verip bu kişilerin herkese tüm ,dünya ozanlarına örnek olabilecek kişilikleri , karekterlerini , gelecek nesillerede ilham kaynağı olması dileği ile atışmalı , karşıklı şiirler söylemede melayi cıziri ile feqi teyran bir örnektir .
Atışma denilince akla ilk gelen yarış yapmak , sınamak ,tecürbelemek ,yoklamak gibi durumlar demektir. Atışmaları yapanlar , üstün olmak , kendini saydırtmak , onur elde etmek , ismini parlatmak için karşılıklı bir biçim sözlü düello etmektir .
Bu işi yapanların bir çoğu karşısındakine yergi , hiciv , saraka , alay gibi iğneleyici sözler ile saldırır , amaç bellidir , dinleyenlerin alkışını almak ustalığını kanıtlamak içindir , sevdalı sözler ilede atışmalı olanlarda aynı gaye içindir  , fakat biz iki büyük kürt ozanı belki çağlarında dengbëjlikte etmişlersede emin değiliz fakat şair oldukları kesindir .
Melayi cıziri ile Feqi teyran atışmalarında adeta iki ozan bir birlerine kurban olurcasına  , bir birlerine köle olurcasına , sözler meşk etmişler , her ikiside sevgi , saygı dolu sözler ile bir birlerini yüceltmişler , amaç yine bellidir şiir demek gönül demektir , aşk , sevda demektir.
Muammaları sevdayı , aşkı şad etmek içim kullanırlar , her giz , sır dolu sullerde mutlaka sevinin , özlemin , hasretin alevini belirtmek için kullanırlar , ozanlar atışmalarında bu yolu izlerken  yarışmalar çoğu kez iki yarışandan biri karşısındaki atıştığını kutlar o kazandı , atışma sonucu üstünlük onundur diyen pek çok kürt ozanla tanıştım Ağrı yöresinde .
Ben 1979 da İran sınırları için bulunan  sürgüne gitmeden önceki Babam ve Dedem gillerin köyü Balhole deydim , komşu bir köyde düğün vardı , bende davetliydim , o günlerdeki İran halkı tümüyle silāhşanmış idi , çünkü Şahlık devrilmiş İslāmi devrim vardı , düğüne iki dengbëj  davet edilmişti , dengbëjin biri yanımızda oturuyordu , ikinci dengbëj geliyor denildiğinde , yanımızdaki kalktı onu karşılamaya gitti .
Bir kısa zaman sonra silāh seslseri aldı ortalığı ,dışarı çıktık , her iki dengbëjde de elinde silāh vardı  ,biri bir özdeğişsel sevgi , hürmet dolu sözleri ona atfederek ve peşinden bir tarak mermi ateşliyor , ve diğeride ona mukabilen sevgi , özlem , aşk dolu sözleri  atfedip  onun gibi söz bitimi sonunda bir tarak mermi ateşliyordu .Bu belki bir saate kadar sürdü , durun mermilere yazık  diğen çıktıysada , onlar bir birlerine nail olmuş sevinciyle , çoşkusu ile peş , peşe şiirler okuyup ve silāhlarınıda  ateşleyip  ,bir birilerini kutluyorlardı , baktın olmuyor misafir hatırı için ben rica ettim , yazık mermilere ,durun demen sonrası durdular , ama biri madem misafir hatırı var deyip bir tarak mermiyide benim için hava atreşledikten sonra ,diğer misafillerin yanına geçip oturduk .
Aşka , sevdaya saygısızlık kürt ozanlık geneleğinde yoktur , şaire , şiire  hürmet gösterilmesi en humenist tutum olsa gerek , çünkü seven birini nefretlemek  erdemlik sayılnmaz  , nefret eden olgun davranmıyor demektir , şairde ; şiir ve sevgi , sevda bağıdır o ise onun bağvanıdır , onlar tıpkı arının çiceklere bal için konduğu gibi konarlar , iğnelemek için değil , kürt ozanlarıda genelde hep melayi cizri ile Feqi teyran gibi atışmaları  yeğlerler. 
Kürt  ozanları yani dengbëjcilik geleneği bir okuma ,yazma  ile öğrenim sonunda veya  duyma , algılama yolu ile süren bir gelenek değildir , fakat tragedyalara o denli benzemeleri sanki tragedyaların ikizi gibi oluşları bilincli bir benzeşim veya öykünmede değildir,o  tabiatı ile kürtlerin kendi manevi hayatlarında var , güncel yaşantıları o şeylerle örülü , dengbëjlik kürt insanının doğasıdır .  .
Burada şu kanım var eger kürtlerde Devletli ve kendi başlarına  idareli bir halk olsaydı , ister istemez bu dengbëjlik geleneğide , tıpkı tragedyaların akibetine uğrardı ,koyboluşları gibi koybola bilirdi , çünkü dünyanın seyri nerde yoğun ise o yerdekileri yozlaşımlar gözlenir , veya ortadan silip tarihin çöp sepetine atılanlar gibi atılıp , güncel yaşantıdan mahrum edilebilinir , fakat kürtler doğanın gizemindeki yaşantıları o geleneği korumuş oluşu bir mücizedir .
Tabi okuyucu benden  güçenmesin , ben kürtlerin devletsizliği sürsün deme kastında değilim , ben yanlız olmuş olanını yazdım , gönül ister her halkın Devleti ve kendi yönetimleri olsun , haklarıdır.
Kürtler bugüne kadar dengbëjlik geleneğini zorunlu olarak yaşattılar , dağlarda , doğanın gizemli yerlerinde siyah kıl çadırında veya kışın yağan kardan köyü görünmez yaşantısından ,her ne pahasına olursa olsun , milli geleneğinden ödün vermiyenlerin sayesinde , bu tarihi tragedyalar kadar eski geleneğini korumuşlar ve yaşatmışlar .
Terāne ile traguda veya tragedya morfolij biçem bilgisiyle aynıdır  ,Opera ise manzun  uzun eserlerdir , tıpkı dengbëjlerin  uzun manzumeleride olandan olan  gibidirler .
Opera  ile dengbëjlik geleneği tıpa , tıp aynıdır , fakat kürtler opera sahneleyecek imkānları bu güne kadar yakalayamamışlar , eminin her eski  dengbëjlikte veya günümüzdeki sazsız okunanlar sahneye uyarlanıp musikileştirirlerse , operada kürtler bir çığır açabilirler .
Çünkü bir eser dengbëjlikte saatlerce sürer , bu günkü türküler gibi beş veya on dakkida bitmezler ,tıpkı , Yunan kültüründeki tragedyalar gibi , fakat değerlendirirken eski Yunan tragedyalar ile bu günküler bir birine karıştırılmamalıdır.
Dengbëjler Betimlermeleri .halkın anenevilerine ters düşen veya uymuyan temaları işlemezler , ister taklitlerde , ister öykülenişlerinde ,dinleyicilere duygu ve düşüncerlerine önem vererek ,betimlemelerini yaparlar .
Çünkü kürtler bir dengbëji dinlemeden onun karakterini ,ahlakını , güvenirliğini , dürüstlüğünü bilerek kulak veririler , her ozana kişiliğine göre itibar ederler , kürtler kendi  coğrafyasında  en çok dengbëj barındıran ve yetiştiren bir halktır demekte  isābet vardır .
Ozanlar çoğu kez eserlerini idealleştirmek için icra ederler ,  bu işi yaparken dinleyenlere yön tayin edercesine , onları sevk ve idare eden gibidirler , durum bu olduğu için hiç, bir kürt kendini eğri büğrü bir yola sevk eden birini dinlemezler , kendi cemaatlerinde ona yer vermezler.
Şimdi de Gülbankı özetleme sırası , Gulbank ; Güldeki seda ,Güllü ses gibi anlamları vardır , bu ilāhiler için bir isimdir , Gul = Gül *** Bank / Bagk = Seda  , Sela / Ezan , Ötüş ,Şakıtış , Şakrayış gibi söcüklerdir , her ikisi bileşik sözcük olarak telaffuz edilince Gulbank yani Gülbank olup karşımıza çıkar.
Gulbank Türkçede Gülbank / Gülbagk = İlāhi demektir , tek / ferdi  veya  koro hālinde okunan tertiplenmiş ,mürettep dua demektir , niyaz ile yakarış demektir , Gulbank dengbëjleri daha çok mevlitlerde Mevlidanlık ederken okudukları dini içerikli ezgilerdir , Mevlidana öz kürtçede Gulbankvan denilir .
Bu işi ifa ednlerede Dengbëj denilir , fakat  nağmelerin kutsallığı , dini içerikli oluşu , anlam ve terim açısından , mānada daha çok Dengbëjlerin ismi Gulbankvan geçer  , Gülbakların aşinaları ; Sofular , Dervişler , Şehler , Hocalar ,Mürşitler , Müritler , Dedeler  kısascası dindar insanların  seda ile okuduklarına  gulbank denilir .
Genç nesildeki dengbëjlerlerden de kısaca söz edip sonra vedalaşalım , Saz ;  yani enstrümanlarla okuma  yeni nesillerde daha belirgin olduğu için ,  geleyandır , çoşkudur sazda biraz mahareti olan kafasına göre kürtçe ezgiler okurlar ,veya bu işe polik yaklaşanlar sazı ve kürtçeyi bir ajitasyon araçı sayıp dengbëjlik geleneğini nerdeyse geri plana iter gibi ,kaş yapayım derken göz çıkarmaya kadar vardırmışlar  durumu .
Saz ile yani musiki ile sözlü eser okuma geleneği vardır kürtlerde , çünkü  yanlız kürtlere has , özgü bir çok enstrümanın tarihcesi vardır , makamları vardır , her makımın usül ve kaideleri vardır, enstrümanlar sözlü eserlerde āhengin kaynaklarıdır , dengbëjlik pek hālā bu tarzda da  edilebilinir .
Fakat ; almış başını gidiyor geçlik , nereyemi ? Bence mecule !.. Bu nadide kültür dengbëjlik yozlaşım içine girmiştir , yukarıda da belirtmiş idim , dengbëjlikteki Kılamlar artık onlarda tıpkı eski Helenistik tragedyalar  gibi can çekişme içindedirler .
Bazı direnen  ve dengbëjliği yaşatmak için çırpınanlar varsada , bu kişiler kendi çaplarında onları yaşatıyorlar , ilgi bekliyorlar , önü açılmalı , desteklenmeli , her türlü yardımlar edilmeli  , bunu şiar edinmeyen bir kürt kişilik  , kişiden sayılmamalı ,dengbëjlik geleneği çağa uyarılmalı ,desteğin güçlenmesi gerek olduğunu düşünüyorum .
En azından Kılamlar yani dengbëj kılamları operalaştırmalı veya Akademik koruma altına alınmalıdır ,bunu sağlarsanız kürt milletine  minnet borcu olan , borcunu ödemiş sayılır diye düşünüyorum .
Ahrete göçen  tüm dengbëj merhumlara , makberlerine huzur içinde uyusunlar dileği ile , onlar kürt gönül bağında birer bülbül idiler , çok şey öğrendi yeni nesil  kürtler onlardan , onlar tarihti , ediplerdi  , ahlak abideleriydi , bize bıraktıkları kültür mābedinde anlımız açık , başımız dik saygı ve hürmekle onları yād ediyoruz.
Sevgi ve saygılarımı sunarım !..
Nebi Güler  1 Kasım 2006 .