DÜNYA KÜLTÜRÜ  BİR BİRNİN                            PAYENDESİMİDİR ?


HAYVAN  lisanı ve  HİQYAT
FABL
Hiqyatlar incelenince  onun tarihinin çok eski olduğunu Teolojiden'de bir şeyleri bulup örnekleme  olağı vardır .Hz Sultan Süleymanın as Kuşların hayvanlaın dilinden anladığını Dini kitaplardan biliyoruz , Hz Sultan Süleymanın as meşhur hudhud kuşu ilk akla gelenidir .Orta doğu dinleriyle sınırlı sanmıyorum  hayvanlarla komuşma , hayvanları dini vaizlerde konuşturma , hayvan temalı konuşma kesitleri  gibi  edebiyatlar ta Hindistan ötelerine kadar  batı kültüründede'de uzantıları varsada  nakadardır , ne zamandan beri vardırlar tek tek belirlemek başlı başına  bir iştir .
Belki  hemen hatırımda olan  Zeus söylencesinde  zeusun çeşitli kuş biçimlerine girip en sonunda  Kuğu olup veya  Kaz olup Avrupanın Girit adasındaki doğuşu veya doğum söylencesini  Helenistik  kültüründen öğreniyoruz .
Her nekadar eski olursa olsun  hayvanlarla  insanların biri diğerinin yerini alıp ifadede kullanışı  sonuçta tüm  Dini ve Arkolojik varilerin çıkışı Mezepotanya yani Kürdüstanın'da bir bölümünü teşkil eden bölgeden bu Edebiyat anlayışın yayıldığını öğreniyoruz .
Eski Mısırda çakal başlı insan bedenli veya köpek kafalı insan bedenli figürler , Helenistik diye bilinen  aslında belki başka eski Anadolulu bir halktanda kalma olabilir olan  eşek kulaklı midas gibi  kafası hayvan bedeni insan olan her  heykelin doğrudan doğruya  Hiqyat veya Hiqyatiyat ile ilgilidir.
İşte HİQYAT'lar  olsa olsa bu kadar eski bir öz geçmişi vardır , Hiqyatlar ister Dinde isterse din dışı ifadelerde yani Edebiyatta hayvan temalı olanların en zengini şüpesiz Kürtlerin anlayışında bulmak mümkündür .
Sümerler ve hemen sonrası uygarlıkarda'da  hayvan kafalı insan bedenli figürler pek çoktur Kürdüstanda ve komşu coğrafyalarda en eski örnekleri hep mezapotanyadan çıka gelmiştir .
Batıda'da vardır  demiş idim , yakın tarihte  Şekspirin yapıtlarıda bile hayvan temalı  edebiyatı bulmak mümkündür .
HİQYAT'lar  hiç bir  başka  Halkın  Edebiyatını taklit etme , öykünmesi ile olmadığını Kürtlerin ister kendi uygarlıkları istersen komşu uygarlıklar vasıtası ile olsun  netiçede  Kürdüstan coğrafyasından , Mezepoanyadan bu anlayışın başladığını yayıldığını dedirtiyor geçmişteki tarihi veriler .
Edebiyatta dil veya Dil ve Edebiyat  aynı şey gibidirsede  bu her iki durumu birbirinden ayrı tutan şey üslup , tarz , biçem ve bunlara āit māna gözetimi söz konusu olunca  haliyle Edebiyatcı her  hayvanın biçinine göre farklı lisan kaidelerini yordamlarken  başka bir lisan ile bizleri tanıştırır.
Bu gibi lisan biçimin adı  varsada ben bilmiyorum onun için kendimce bencileyin olsa olsa böyle bir lisanın ismi Hayvaniyat dil bilgisi batıdaki adıda  ançak zooloji dil bilgisi olalabilir .
İsmi ne olursa olsun her Hiqyatcı hayvan temalı ifade tarzını kullanırken bilincli veya bilincsiz bir zoolog gibi  bu adla bize yaklaşırlar .
Bu çok anlamlı beçeri ustalığı yapılırken her hayvanın karekteristik hali bilmek önemlidir , örnegin eğer merak arz eden bir tema işlenileçekse eşek  yordamlıyarak bezetilme yerine en uygun olan hayvanın eşek değil kedi olmalı çünkü kedi hayvanların belkide en mereklısıdır .
Bunun için Hiqyatcılar bir anlamda zoolog gibi davranırlar tabi bu bilincli bir  zoologluk oldugunu sanmıyorum onlar  konuların nasıl iyi kavranılır nasıl daha sarih anlaşılır yanlarına önem vermekle meşkul olurlar .
Bence Edebiyata  hiciv , yergi , taşlama gibi olanların en aşırı dozlu olanı hayvan temalı olan Hiqyatlardır  kınamalar , yergiler için veya övgüler , taçlandırmalar , methiyeler için ayrı ayrı hayvanları özenle seçme işi  kişinin  yöneldiği yöne nekadar uygun  sanılmışsa biz o yönelimin arkasındaki öfke , hiddet , kızgınlıgın veya sevgi , hayranlık , sevdanın ne derecede oldugunu ifade tarzıyla anlamış oluruz  veya anlatmış oluruz .

***

Hiqyat tarihi  Kürt tarihinin bir kesiti olduğu muhakkaktır  bu  tarihi kesit her nekadar  bugünkü kürt edebiyatında hikaye ( çirok)  türünde bir düzeydeysede bunun kökleri  çok derinlerde ta sümer tarihine dayanan bir öz geçmişini Arkolojik bulgulardan anlıyoruz .
Kürt tarihi bir bilmece sananlar yanılıyor , Kürt tarihi ile mezepotanya Tarihi aynıdır ( hepsidir demedim )  kimsede bu hepsi , külliyen bir millete mal edemez  ; Etnoloji böyle birde şeyi kabul edemez .
Kürt tarihinin bir kesiti olan Hiqyat geleneği  Morfolojik kafayla incelenirse  yat eki vardır Hiq kökünde , yat eki alan pek çok bilimsel kelimelerin içeriğini bu İnternet sitesindeki  Açıklamalar bölümünde el verdiği kakar izahta bulundum .
Hiqyat için neden bukadar  çok  üstünde durduğumu  soran çıkabilir , olabilir  düşüncesi ile kürt  Kültürünü ve Uygarlığını kimler nerde , niçin , ne zanam , neden kullandıklarını bilinirse bir nebze Kürt uygarlığıda anlaşılır kanısıyla Hiqyat üzerinde duruyorun .
Tesvirli olan her tarihin çıkış noktası mezepotanya olmuyabilir fakat hayvan tasvirli olanlar  , kafası hayvan bedeni insan her figürün  ilk izleri ilk edebiyatı mezepotanyadır adresi deme cesaretini Arklojik bulgulardan alıyorum .
Kürtlere yanlız dün değil bugün 2006 gelindiğinde bile çok bariz örneklerle haksızlık edildiğini , sayılmadıklarını , hürmet gösterilmediklerini Asyadaki halin bir benzeride batı Aydınında bulmak bile yaygın haldedir .
Bakın  Doğu ve Batı sözlüklerine birtanesi  kendi sözlüklerinde sözcüğün kaynağını , milliyetini belirtenler hiç biri kendi sözlüklerinde Kürtlerden , Kürt milliyetinden bahsetme efendiliğini göstermemiş oluşlarında  eksik ve kıt bir anlayışı bulmak mümkün değilmi ?
İşte Kürt tarihide neden kendi tarihleri kadar parlak ve revaçta değilin çevabınıda  bölece vermiş ve anlatmış oluyorum .
Hiqyat  gelenegini yaşatmak için el verdiği kadar hayvanlarla  ifade tarzında hangi hayvanın hangi yön ve yerlere hangi manālarda hangisinin daha uygun olduğunuda izahta bulunmayı uygun bulduğum için açıklamaya çalışaçağım .
Demiş idim  Eski Mısır tarihi , Helenistik tarihi ve onlarla etkileşimdeki Tarihlerin Arkolojik bulgularındaki  kafası hayvan bedeni insan figürler yanında birde dokuna sanaatıda motif işçiliğinde kullanılan  NİK  usüli bile hayvanlarla insanların iç içe tasvirlenişlerde halı benzeri  gibi dokuma , süslemelerde  Hiqtatın izlerini bulmak çok kolaydır .
Sizde kendi ifade tarzınızda rahatlıkla pek çok şeyi Hiqyat usülinde dile getirebilirsiniz , Bu gibi ifade tarzları ifadecinmin çok kaçamak yolarınıda el altında bulundurmasına olanak verir . Örneğin  her hangi bir tegzip ile veya suç duyurusu ile sançılı bir durunda kalmış ise  ifadeci  o zaman   ifade etmiş olduğu Hiqyatın o anlamda değil şu anlanda veya bu anlamda demekle kendisini savunmayla temize çıkarma durumunun avantajınıda elde tutma imkanını verir  . 
Günüzde bile sıradan komuşmalarda birilerini şu bu hayvanın tabiatına benzetmeler süregidiyor , Belki burada Hiqyat geleneği İnsanlık tarihi kadar eski bir gelenekte denilebilinir .
Fakat   Tarih söz konusu olunca ilk akla gelen belgesi olan  veya antik eseri ile sübūt bir delili teşkil eden kanaat verici olanlarla  ileri geri fikir sürmeler inandırıcı oluyor . 
Buda mezepotanya uygarlığına  uygarlıklar beşi tanımını verinlerin çok isebetli oluşlarını ortaya çıkarıyor .
Belki Amarika yerlilerinde'de  Maya , Astek uygarlıklarında benzer durumlarla  rastlanabilinir fakat  maya ve astek gibi Amarika kıtası yerlileri ile  sümerler tarihi mukayasesinde hagisinin hangisinden daha eski olduğuna  hanüz bir netlik getirilmediğinide hatırdan çıkarmamak gerek .
Benim tespitlerimde Amerika kıtasından eger başka kıtalara Uygarlık yayılsaydı tarım ürünlerinden mısır , Patates gibi  bitkilerin bilinen tarihten daha önceleri tanınırdı yani sümerlerde veya mezepotanyada'da o bitki olma olasıllığı olurdu . 
Bu  her iki kıtanın  muammasal durumu sır gibi hala duruyor , Kültür veya uygarlık bence  doğanın insanlara dayattığı veya öyle öğrettiği şeylerle örülü bir gelenektir .
Bence  her iki kıtada  benzerliklerin bazıları bir birlerinde varsa  bunu doğaya , hayata , yaşamın kaidesi öyle olmalı şartına  göre yapa gelinen zorunlu hallerin bir devamı sonucu  birbirlerine uygarlıkta benzeşmişler .
( Kültür dedeiğimiz uygarlık dediğimiz mevhumatların öğretmeni doğadır )
Aşağıda vereceğim örneklerle sizde bana katılırsız sanıyorum , Dünyanın her yanında  biri bir hayvana benzetiliirse o benzetme genel bir anlayış durumundadır .
Eşek benzetmesi  ister batıda ister doğuda hep anlayışsız , ne edersen et onun umurunda değildir veya  Öküz benzetmesi birine uygun bulunursa yine aynı anlamlarla  her milletin ferti aşağı yukarı aynı algılar .
Eski mısır medeniyeti  ile helenistik medeniyeti veya uygarlıklarında yine aynı anlamlarda benzer durumlar sergilenir .
Demek olyorki mezepotanya  medeniyeti veya uygarlığıda  farklı olmamış zaten , bu konuyu kısaca özetlersek , Uygarlık veya Medeniyetler  yek başına  doğadan soyutlu insanların yapa geldiği bir mevhum olmadığı ortaya çıkıyor .
( Mevhum ; deyimini hakiki olmayan hayelden ,vehin veya evhamdan çıkıp gelen bir zaman ilgilendirsede sonraki zamanlarda terk edilen  manāda kast ettim )
İnsanlar isterse Doğuda isterse Batıda ruh hallerinde bile bir birliktelik içindedir , çünkü aynı manāda  hayvanları birilerine benzetirler veya aynı manāda algılanış olur , neden kültür ve medeniyetlerde'de paralellik olmasın ki ?
Yılanın tehlikeli oluşunun varlığı birilerine izefeten benzetilirse bu hem doğu medeniyetinde hemde batı medeniyetinde aynı anlamda ifadelerin anlaşılmasına sebep olur .
Yılan  Düşmanlık temalarında veya sinsilk örneklemelerinde yazın edebiyatı yanında birde  tılısım veya büyü işlerinde nerdeyse Dünyanın her yerinde her millette  aynı konumdadır .
Alfabenin  icatı tarihine bakarsak  , biri birlerini hiç tanımayan  milletlerde asırlar öncesinde yine doğu ve batı  alfabelerinde  bir benzerlikleri gözlenir  
Yanlız kafası hayvan bedeni insan  ile sınırlı değildir .Otontok bakış açısı ile  otantinzmi incelerseniz pek millette , bir çok nüvelerin bir birlerine benzerliklerini  görebiliriz .
Tasvircilik birde kafası insan bedeni hayvan temalı olan şahmeran söylencesi vardır .
En çok korku verici tüyler ürperticisi belkide şahmeran  hiqyatıdır , bu söylenceye çoçuk iken bende inandığın yllar oldu , güya şahmeran yılanların kralı iken onu öldürüyorlar ama yılanlar bu ölümü duymamış öldürende bir insan imiş , eger yılanlar bu olayı bilserimiş tün dünyayı zerihirliyecekler imiş vesayre vesayre .
Kız balık  söylencesi Kürt hiqyat geneleginde  yabancı bir  temadır kanısındayım , kafası kız bedeni balık bir yaratık tasviri belki göl çevresindeki kürtlerde eski bir temadırsada bunun inandırıcılığı çok zayıf , kafası insan bedeni balık tasviri belki mezepotanyadaki diğer tasvirlerle bir öykünmenin sonucu başka  milletlerden çıkıp söylenceleştiği daha akla yatkın oluyor .
Hayvan  tabiatları  mecazen her millette anlama , manālandırma , onlarla atıfta bulunmada isterse Aşkta  isterse Nefrette veya hiciv, kınamalarda  isterse övgülerde edebiyatta  hep aynı ola gelmiş dünya yazın ekininde .
Mezapotanya bu konunun beşikliğini etmiş ise  burada tutucu olunmamalı akıl veya vıngıldakların  yanlız  oranın insanına has birşey gibide anlaşılmamalıdır .Bence mezepotanyada değilde  ekvatorda ilk medeniyet beşikliği edilseydi yine farklı bir anlayış çıkmazdı , yani yine Hiqyat geleneğindeki gibi veya öteki medeniyetlerdeki kafası hayvan bedeni insan figürlü tasvirleri ekvatorda'da başlatırlardı . Nedenmi ? nedeni şudur ; Çünkü İnsanın  Ruh hali ve onun özü ve tabiatında Dünyanın her yanındaki insanlarla tıpa tıp aynı olduğuna inanıyorum .
Bakın görsel yayınlara  Ufolu tipler yani uzaylı insan tipilojisi başka bir adı sanal insan şekillerinde  yüzleri bilinen insan yüzünden farlıdır ya kulakları veya burunları veya gözleri bilinen insan gözünden farklıdır belki yanlız insan gibi bir şeyler  diyebileciğimiz  kurgu filimlerindeki yaklaşımlar  bizi  Mezepotanyadaki  Hiqyatlı tarihi anımsatıyor .
İşte o kurgu filimlerindeki ufo veya uzaylı insan tipilojisi bir şeyleri hiqyat ediyor veya ediyorlar
mesela  bir nükleer facia veya atmosferde olabilecek bir değişiklik veya evrimden gelebilecek sirayetler sonrası insan fizyolojisinde kaçınılmaz değişikliklerin öyle veya böyle olaçak mesajını verir uzaylı insan tipilojik görsel yayınlı olanlar . Kısacası hiqyat geleneği bugünkü dünyamızda bile tüm hızıyla sürüyor , duracağıda yok gibi ben sadace bu anlayışın bu geleneğin  arkolojik bulgulara dayandırarak kafası hayvan bedeni insan veya bedeni hayvan kafası insan tasvirlemenin çıkış yeri mezepotanya dolayısı ile kürtlere vede onların medenyetlerine ışık tutmaya çalıştım .
Arkolojik bulgu hani nerde diyen olursa ; adresi Anadolu medeniyetleri müzesi gibi müzelere veya Mısır medeniyeti kaynaklarına baş vurmakta fayda var .
*                *                  *

Kürt edebiyatı ve insanı dünya için adeta bir gizem havası içindedir , fakat sanıldığı kadar bir gizem değil kasıtlı bir gizem ortamında tutuldu bu günlere kadar .
Kürtlerde dile gelen üzerinde derleme yapılan  bir obje  ( nesne)  veya süje ( konu )  herhangi bir ide  çok geçmeden başkaları tarafından ve başkalarına mal etme ile başka Kültürle zenginlik katmışlar .
Kürler kendi ana dilleri ile eğitim , öğretim hayatına geçmedikleri veya engellendikleri için kendi coğrafyasında en eski halk olmasına rağmen kendisinden sonra gelen halklar karşısında kültüründen bahsedemez durunda kalmışlar .
Bir örnek daha yazmadan önce  bu örnek Türk edebiyat literetüründe var fakat benzer derlemenin batı edebiyatında'da var olduğunu bana söylemişlerdi , Batı literetüründe böyle birşey varsa  herhalde dinya genelinde'de var olmalı .
Cırcır böceği ve karınca hikayesi  bu gibi hikayeler kıssadan hisse için söylenir , belki temalar aynı olmuyabilir  fakat benzetmeler için seçilen hayvanlar aynıdır .
Tenbel vede haylaz çalışmıyan onun bunun sırtından asalak gibi yaşayan veya geçinenler
için cırcır böçegi .
Çalışkan , kuvvetli , geleçegini garanti edercesine gayret gösterenler  içinde  karıncayı örnek gösterenler tam bir isabetle ifadelerini kullanmışlardır .
Sizlere kürtçeyle  cırıcır böçeği ve karınca hiqyatını yazmadan önce bazı durumları ve hassasiyetleride göz önünde tutarak ve tavsiyede ederek  inanclara veya bir inancı vasıta seçilirek edebiyat yolu ile   fikir ifade beyanında işi  hakarete vardırılmamalıdır. 
Ben şahsen Allāh  cc tüm yüreğimle inanıyorum ve şükür müslümanımda  fakat hikayedeki temaların bazen dini çevrelerde döndüğü için asıl dindarları kast edilmiyordu bilinmeidir .
Her din  hiç birzaman  başkasının emeğini , malını , canını , namusunu , adaletsizliği kısacası haksızlığı uygula diye öğretmiyor , din adına bazı fanatik akımların dinleri , medeniyetleri çatıştırmasına sebep olan şeyin bir bilgisizliğin hakim oldugu hep gözleniyor .
Örneğin  Müslümanlıkta pek çok hadisten ikisini belirtmekle yetinirken aynı benzer tavsiyelerin diğer dinlerde'de olduğuna inanıyorum .
Hadisler ;
1 Ölmüyeçek gibi çalış , Öleçekmiş gibi ibadet et .
2  En hayırlı rızık kişinin kendi eliyle kazandığı rızıktır .
Ben bu hiqyatı dinledim , dinlediğim kişilerin evinde günde beş vakit namaz kılınan evdi ,yani dine hakaret için  değil  olsa  olsa bazı kisveleri  kınama , yerme , hiçvetmek içindi .

HİQYAT = FABL
Çırçırok ( sisırk)   û     Mustang ( mûri)


Sıpındar bılınd , bılınd dıgihişt esmana  nota  minarë mızgefte çırçırok mina mela bang hıldıra gasi teate dıkır .
Mustangji berëke  hevraz berjër çerx dıkır boy kara zıvıstanë . mustang rëda cend leze lez çûyira got merhaba çı hewala usa  zû zûki  dıçın kederë ?

Rëwi = Bervi mızgefte waxte teateye  qe denga mela nehat guheteji ?

Mustang = Hat  lë zıvıstanji të , yaliki denge mela yaliki denga zıvıstanë ez porkurë nızanım kijani bıgihinım hev !..

Rëwi = Zıvıstan të bıra bë  xwede mezıne , helbe xwede meji  bë  rısk hehele .

Mustang = Bele ; xwede gotiye lıjte xiret , lıjmı

temet  (nimet) waxt waxte xebateye !..
......
Rëwi nav hevda gotın ev mustanga bë iman ( Bë bawer) qe xemawiya nine denga mela  ( ! )
......
Roj û meh derbazbû hat zıvıstan serma , ba , bager çırçırok xwera qullek geri hat ber qulle mustenge  sılam , merhaba mustanga rewşan  hatım meventiye !

Mustang = Sersera ser çeva tu bı xer hati keremke derbaz’î  hındırwe  !

Çırçırok = Hay lımın ne ez gırs qullete teng eze ça bëm ne derete tenge  ?

Mustang = Çırçıroka deng xweş de tu zani berderiji em dıkarın  ruya hev bınehırın xeberdın .

Çırçırok = Ne devra sare dıcemıtım hınek deyn nekari bırimi  kinge bıkeve destmı eze şûnda disa bırıme te ?

Mustang = Dıwe çıma na  lë gerëki em tev havala ( heval ) şëwrkın erka ça dıbe tu ber deri hivyamıwe .

Mustang çû mustangava şëwrë
Çırçırok ma hivya xerë
......
Serma ,  zıvıstan , ba , bagari ...
Çewa çırçıroke dıkır tari ...

Mustangë telle tel këleka qullexwe devra nëhıri çırçırok sermeva dırıcıfi
... hivya deyna mustangewu  .
......?
Zef derbaznebû  çırçırok şexte zıvıstane lëket qefıli mır .
......
Mustanga hivya  hewa henık bûn  ,disa roj , hefte derbazbûn hewa xweş hat mustanga  lı qullaxwe derketın , çırçırok ser pışte  mıri ditın ,
mustanga pëşta çırçıroka mıri  taşte kırın .

Ev hiqyat bıra bûwe guhara guha
Ezji dıçım bervi secdë nıha

Havine kare zıvıstanë bıke !
Bë xireti zef tışta  xerab dıke !..
Şiretem şirete  hogırane ?!
Berjewendi tunnewe merıv merıva yë çıke ?


EVET ; DÜNYA KÜLTÜRÜ BİR BİRİNİN PAYENDESİDİR  !..
Sevgiyle kalın 
şax ozan piger                        5 / 5 / 06


*******************************