MUSİKİ HAYATIM İÇİN BİR KAÇ SÖZ !..

Ben musikiye 17 veya 18 yaşlarda başladım , fakat bir dönem ara verip unutrcasına zaman geçti hevesim yok olmuş idi , sonraları baktımki Kürt dili ve kültürü açısından musiki önemlidir , ve tekrar musikiye başladım .
İkinci evre musiki hayatım 1980 lerde başladı , fakat 12 Eylül ile çok badireli bir döneme rastladığı için , ve tutuklanıp mahkūm olmam beni tekrar musikiden alı koydu , 1986 da taliye olunca var güçümle musikiye koyuldum .
1986 da mülteci idim Yunanistanda , benim kürtçe türkü söylediğimi duyan Yunanistan radyo ve TV kurumu üzerime kol kanat gerdi , bununlada yetinmediler beni korumaya aldılar , tıpkı bir dilin ölmemesi için gayret sarfettiler .
Önce bu İnsani tutumlarından dolayı Yunan halkına ve kültür kurumlarına candan teşekkür ederim , Yunanistandan İsviçreye intikalimde yine musikiye ara vermek zorunda kaldım , çünkü protesta için kendimi yakmış idim , sağlık sorunlarım evde kendi içine kapalı bir hālde sürdü musiki yaşantım .
Bazı Kiliserde musiki icralarında o dönemde oldu , musikiye olan hevesin tamamiyle kürtçenin sevdası ile bağlanırsa doğrudur , evde el verdiğince kendin bazı eserleri hazırlayıp vidyoya kayıt edip , bilahre sonra İnternet üzerinden yayına koyuldum .
Eserlerin hepsi ilmi kurallar ile olnasına özen gösterdim , fakat bir stüdya ile kayıt imkānım olmadı , bazı imkānlar vardı , fakat politik ortamdan rahatsız olduğum için , o yerlerdende uzak kalmak zorunda kaldım , tam istediğim bir kayıt performansını elde edemedim .
Ben tekrar sizi 1980 yıllarını hatırlatıp ,hatta daha geçmiş yıllarıda hatırlatırken , o yıllarda kürtçe yasak idi , ne radyo imkānı , ne konser imkānı Türkiyede bize verilmiyordu , yasak idi , kala , kala bize gürbet ellerdeki kapılar kalmış idi , veya sokaklarda , veya kendi imkānları ile kaset hazırlayıp satmak vardı .
Bende 1986 da Yunanistanda hem Royda –TV kurumunda , hemde sokaklarda kürtçe musiki hayatımı sürdürürken , çok yakından daha net Devletlerin çirkin yüzlerini de tanıdık , sokakta kürtçe hem kasetlerimi satıp hemde sokak muzisyenciliği yaparken , dilenci yerine bizi koyup , ve dilenciye sadaka verircesine göstere , göstere para atıp kendilerini ironikce tutumlar içinde sergiliyorlardı , ve gerçek yüzlerini gösteriyorlardı .
Kısacası kraldan fazla kralcılar sokağı bile bize çok görüyorlardı , kolay değil Yunanistanda – Atinada sokakta saz dinletmek , her hunermendin harcı değil idi , kucağımda saz bağdaş kurup , ayaklarımın her ikisinde tef ve ziller ile birlikte saz çalıp gösteri yapmak için çok bilgi ve beceri gerekliydi .
Şükür veren Allaha o bilgiler su gibi idi bende , hemde gürül , gürül akan bir şelale gibi Yunanistanda akıyordu perdelerinden , kürtçenin en çok tutulan lehçesi kurmançi lehçesiyle söylüyordum , saz dan sonra kanuna başladım ve İsviçrede ud ve diğer enstrümanlarda eklenince sazende olup çıktım .
Burdaki internet üzerinden yayındaki eserlerimi evde kendi olanaklarım ile hazırladım , şayet bu eserler daha iyi bir stüdyada kayıtları olsaydı , daha iyi olurdu , Ben eldeki kendi olanaklarım ile buraya kadar başarabildim , daha gelişkin stüdyolar siyasilerin tekelinde idi ,özel stüdyo içinde para gerekliydi olduğu kadar oldu deyip internete yükledim .

Bir Ata sözü burda çok yerine olsa gerek Anlayana sivrisinek saz anlamayanada davul zurna da az , deyip eserleri sırası ile günde , veya haftada bir tane sitede tutup yayın akışında olacak , hepsini ben derledim , yani söz ve musikisi bana āittir , kürtçe olanlar var , türkçe olanlarda var , eserlein okunuşu yanında birde sözleri yazılı tutulacak , burdan ötesi size kalmış , isterseniz yaşatın o eserleri , isterseniz sizde o inkārcı zihniyetliler gibi kürtçedem ürküp kaçın , bu sizin bileceğiniz iştir , Ben var olanı dile getirdim ,
Sözlerime son verirken tüm sevenlere ve usat Saz yapımcısı A .HALÛK ERAYDINA saz yapımında ve temin edilişinde gösterdiği İnsani anlayışından dolayıda çok teşekkür ederim !

Hepinize saygılar ve sevgiler.

Nebi Güler / ŞAH OZAN PİGER
1 / 2 / 07 HİMMELRİED